Ulusal bir şirket olarak başlayıp uluslararası bir şirkete evrilişin hikayesi

Geri Dön
Ulusal bir şirket olarak başlayıp uluslararası bir şirkete evrilişin hikayesi

İsmail  Özdemir: “İş hayatında karşınıza çıkan fırsatları değerlendirmek ve akılcı kararlar vermek durumundasınız”                                                                                                                                                                                                                                                                                                2004 yılında şirketi kurdunuz ve şu anda şirketin yönetim kurulu başkanısınız. Geriye baktığınızda kariyerinizle ilgili değerlendirmeleriniz nelerdir?
Kariyer anlamında bugüne dek hemen hemen tüm istediklerimi gerçekleştirdiğimi düşünüyorum. 1984 yılında A.Ü. Veteriner Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Milli Eğitim Bakanlığının bursluluk sınavını kazanarak ihtisasımı yapmak üzere İngiltere’ye gittim. Londra Üniversitesi, Kraliyet Veteriner Fakültesi, Mikrobiyoloji bölümünde ihtisasımı tamamladım. Kanatlı Paramiksovirüsleri üzerine yaptığım çalışmalar benim kanatlı sektörüne ilgi duymama ve bu alanda çalışmama zemin oluşturdu. Yaklaşık 3 yılın sonunda ülkeye döndüm ve Manisa’da Tavuk Hastalıkları Araştırma ve Aşı Üretimi Enstitüsü’nde çalışmaya başladım. Enstitüde çalışmaya son derece heyecanla başladım,, ancak geçen zaman içerisinde bu heyecan yok olmaya başladı ve bu beni özel sektörde çalışmaya yönlendirdi. Global hayvan sağlığı firmaları olan Bayer ve Pfizer ilaçlarında çeşitli kademelerde çalıştım ve bu kuruluşlar benim için tecrübelerimi artırdığım gerçek birer okul oldu.  Bu tecrübelerimi daha sonra genel müdürlüğünü yaptığım Vimar’da değerlendirme fırsatı buldum. Burada geçen 6-7 yılın sonunda ortaklarımla birlikte 2004 yılında ANC A.Ş.’yi kurarak yeni bir maceraya başladık ve işimizi bu noktaya taşıdık.
Huvepharma® ile işbirliğiniz nasıl başladı ve gelişti?
ANC’yi kurduktan hemen sonra Huvepharma® ile iş birliğine başladık. O yıllar Huvepharma’nın da global olarak atılımlar yapmaya başlama yıllarıydı. Son derece stratejik olan ürünlerinin ve üretim gücünün farkına varmış, bunları global olarak değerlendirmeye henüz başlamıştı. Tüm dünyada ekipler kuruyor, doğru profesyonelleri ve partnerleri bünyesine katıyordu. Ekibimizin kanatlı sağlığı ve özellikle koksidiyozis kontrolü gibi bazı önemli alanlardaki uzmanlığı sayesinde başarılı olduk. Türkiye pazarını beklentilerinin üzerinde geliştirdik.
Bu noktada ANC’ye talip oldular ve belirli bir müzakere sürecinden sonra Huvepharma organizasyonunun bir parçası olduk. Esasen ANC olarak birçok global firma ile iş birliği yapmaktayız. Ancak Huvepharma ürünleri toplam hacmimiz içinde her zaman %50’nin üzerinde önemli paya sahip olmuştur.
Bu değişimin üzerinden beş yıl geçti. Ekibimizle birlikte geçiş sürecini başarıyla tamamlamış durumdayız.
Hayalinizde, şirketin kuruluşundan itibaren şirketi devretmek, uluslararası bir konuma getirmek gibi bir durum var mıydı?
Esasen böyle bir planımız yoktu. Tüm düşüncemiz, işimizi doğru biçimde yapmak ve geliştirmek yönündeydi. Ancak iş hayatında karşınıza çıkan fırsatları değerlendirmek ve akılcı kararlar vermek durumundasınız. Bunu yapmaya çalıştık. Huvepharma dünyanın sürekli biçimde en hızlı büyüyen hayvan sağlığı firması. Büyüme hızı son 15 yıldır yıllık ortalama %20’nin üzerinde. Bu, kuruluşun her dört yılda bir iki katı büyümesi anlamına geliyor. Öte yandan yöneticileri ile uzun yıllara dayanan dostluğumuz var, iş yapış biçimlerimiz çok benzer. Bu dinamik yapı içinde bulunmak, birlikte projelere imza atmak, büyümek son derece keyifli oldu. Şu anda ANC olarak Huvepharma içinde en büyük beş pazardan birisiyiz. birisiyiz.
Bu noktada, bizlere başından beri güvenen ve destekleriyle geldiğimiz seviyeye taşıyan müşterilerimize teşekkür eder, kendilerine minnettar olduğumu belirtmek isterim.
Sektöre yeni bir vizyon getirdiniz, yaptığınız işlerle ufuklar açtınız. Bu konuda neler hissediyorsunuz?
Teşekkür ederim. Bana göre başarının altında; projeleriniz, ürünleriniz, servislerinizle kendinizi rakiplerinizden farklılaştırabilmek yatıyor. Ben başından beri bunu gerçekleştirmek için çalıştım ve karşılığını gördüm. Akademik geçmişim olması yaptığım tüm çalışmalarda bana çok yardımcı oldu. Pazarlamayı sevdim ve pazarlama çalışmalarımızın bir bütünlük içinde yapılmasını sağlamaya çalıştım.  Her zaman teknik yönü kuvvetli bir ekip olmaya çalıştık ve bu alanda kendimizi sürekli geliştirdik. Müşterilerimiz için kullanabileceğimiz kaynaklarımızı hep teknik desteğe ve eğitime harcadık. Sonuçta yaptıklarımızla ve bunları birlikte gerçekleştirdiğim ekibimle gurur duyduğumu belirtmek isterim.
Genel Müdürlük görevinizi devrettiniz ve ANC’de yönetim kurulu başkanı olarak devam ediyorsunuz. Bundan sonra neler yapmayı planlıyorsunuz?
Evet. Artık ANC’de yeni bir yönetim ekibi var. Şu andaki gayretim ANC’nin faaliyetlerine başarılı biçimde devam etmesini sağlamaya çalışmak ve yeni yönetime destek vererek süreci yönetmek. Gelecekte, günlük operasyonlardan kademeli olarak çekilmeyi ve kendime daha fazla zaman ayırmayı planlıyorum.  Doğup büyüdüğüm Bolu’nun Kıbrıscık İlçesinde damızlık Bafra koyunu yetiştiriciliği için bir çalışma sürdürüyorum. Bu proje yöreye katkı sağlayacak sosyal yönü de olan bir proje. Hedefim bunu örnek bir işletme haline getirmek. Kıbrıscık sürekli biçimde dışarıya göç veren, ekonomik şartları çok zayıf bir ilçe ve umarım yaptığımız proje ile bu coğrafyanın gelişmesine katkıda bulunuruz.
Son olarak vermek istediğiniz bir mesaj var mı?
Profesyonel yaşantım boyunca hayvan sağlığı ve beslenmesi sektöründe çalışmaktan büyük keyif aldım. Müşterilerimiz, tedarikçilerimiz, rakiplerimiz, kısaca tüm paydaşlarımız ile yıllarca birlikte olduk ve karşılıklı katkılar sağladık. Kendilerine bugüne kadar bana olan güvenleri, destekleri için çok teşekkür ederim. Tüm dostlarımla iletişimimiz gelecekte de bir şekilde süreceğine eminim.

Dergiyi Görmek İçin Tıkla
Haber ve dergilerin içeriklerini görebilmek için