Vet. Hek. Hidayet Başaran. “Her veteriner hekim, belli aralıklarla kendini bilgi olarak güncellemeli”

Geri Dön
Vet. Hek. Hidayet Başaran. “Her veteriner hekim, belli aralıklarla  kendini bilgi olarak güncellemeli”

Kendinizi kısaca tanıtabilir misiniz?
26 yıl devlet sektöründe çalıştım. Uzun süre ilçe müdürlüğü yaptım. Emekli oldum ve 4 yıldan beri klinik hizmeti veriyorum.
Devletin hayvancılık ile ilgili oluşturduğu projeler hakkında neler düşünüyorsunuz?
Projelerin uygulanabilirliği köy bazında her zaman uygun olmayabiliyor. Aralarda bazen sıkıntılar olabiliyor. Diyelimki vatandaş 10 başlık bir işletme kurmak istiyor ve devletten teşvik veya kredi alıyor. Sonrasında problemler yavaş yavaş çıkmaya başlıyor. İlk olarak hayvanın kalitesi, ikinci olarak barınak problemi. Sürdürülebilirliğin takibi açısından da eksiklikleri olabiliyor. Bundan dolayı da sürekli yeni projeler denenmeye çalışılıyor. İyi tetkiklerle, uygun projeleri, belli noktalarda uygulamaya konulabilse süreklilik de olacaktır.
Destekler konusunda ne düşünüyorsunuz?
Ne zaman, nerede, nasıl bir sıkıntı yaşanmış, ona göre desteklemeler yapılmalıdır. Orta düzeyde bir işletmenin üretim maliyetleri ve işletme giderleri bellidir. En azından ürünlerle ilgili bir taban fiyat girdiler ile de ilgili bir tavan fiyat belirlenmelidir. Bu belirlemeler sonucunda uygulama yaparsak destekler daha verimli bir şekilde üretime dönüşür. Devlet çiftçiyi desteklerse çiftçi daha iyi çalışır daha çok üretir ve halk da ona göre daha ucuz ve kaliteli besin tüketir.
Veteriner hekimlikte mesleki sorunlar ile ilgili neler söylemek istersiniz?
Bir meslek için ülkede bu kadar veteriner fakültesinin olması yanlış bir durum. Çok ciddi bir meslektaş enflasyonu var. Üniversitedeyken patoloji hocam Hollanda’ya gitti ve döndükten sonra bize oradaki gördüklerini anlattı. O zamanlar bir sınıfta sadece 4 öğrenci varmış. Gece de olsa gündüz de olsa herhangi bir vakaya müdahale edilmesi gerektiğinde hemen çıkıp fakülteye geliyorlarmış. Elazığ’da fakülteye başladığımda 60 kişilik kontenjan olması gereken amfide 200 kişi ders görüyorduk. Olmadı bizi ikiye ayırdılar. Daha sonra dilekçe verip Konya’ya geçiş yaptım. Demek istediğim 4 kişiye verilen eğitim ile 200 kişiye verilen eğitimin kalitesi eşit derece olamaz.
Öğrencinin pratik uygulamalara hakim olmasını bekleyemezsiniz. Böylece meslektaşlarımız iyi yetiştirilemiyor. Biz, fakülteden mezun olduktan sonra işin içinden çıkamayacağımız vaka yoktur diye düşünürdük, ama şu an mezun olan veya olacak veteriner hekimler staj için yanımıza geldiğinde bırakın teşhis ve tedaviyi, enjeksiyon yapmakta dâhi yetersiz kalabiliyorlar. Bu kadar veteriner hekimin olduğu bir alanda klinik yapan arkadaşlarla da ciddi rekabet ortamları doğuyor ve yavaş yavaş geçim sıkıntısı doğmaya başlıyor.
Bizler de dahil olmak üzere her veteriner hekim belli aralıklarla kendini bilgi olarak güncellemesi gerekiyor.
Piyasada bulunan ilaç fiyatları ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?
Anlamadığım bir konu var. Bazen ilaç firmaları, ilaç kutularının üzerine çok yüksek etiket yapıştırıyor ancak biz o etiketten çok daha düşük fiyata alıyoruz. O tür ilaçların gerçek maliyetini yansıtmıyor. Hasta sahipleri bunu görüyor ve diğer ilaçların da aynı şekilde olduğunu düşünüp kendilerinin fiyat konusunda aldatıldığını hissediyorlar. Açıklama yapması gerçekten zor oluyor. Bu ilaç etiket fiyatlarının, satış fiyatından uçuk bir fark olarak gösterilmesinin önüne geçilmesini istiyorum.
İlaç takip sistemini (İTS) kullanıyorsunuz. Bu sistem hakkında görüşleriniz veya önerileriniz var mı?
Son zamanlarda sistemin belki de tam olarak oturmamasından dolayı bazı aksaklıklar yaşayabiliyoruz. Özellikle ilaç kullanımında, küpesiz, kimliksiz hayvanların tedavisinde çaresiz kalabiliyoruz. Küpeler zamanla düşebiliyor ve bunun için hayvan sahibinin tarım ilçeye dilekçe yazması ve sonrasında da personelin küpeyi takması gerekiyor. Ama bazen bu süreçte aksamalar olduğu için hayvan sahibi buna pek yanaşmıyor. Çünkü bu gibi hayvanların ilaçlarını sistemden düşme gibi bir durumumuz olmuyor ve bunu kayıtlı hayvanların üzerinden düşüyoruz. Bu bize ayrıca bir uğraş oluyor. Elbette eğer bu sistem iyi işleyecekse gerekirse bunun için eleman da tedarik ederiz ancak işin sonucunun nereye varacağını kestiremiyoruz.
Sonuç olarak çiftçimiz her şeyin en iyisini layıkıyla yapabilir. Ancak yolun sonunu görememe, geleceğe dönük ekonomik endişesi olduğu veya eski olumsuz tecrübeleri olduğu için çekimser kalıyor. Destek politikaları akılcı ve sistemli bir biçimde olursa hayvancılıkta çok iyi konuma sahip olabiliriz. Umudumuzu yitirmemeliyiz ve her zaman çaba sarf etmeliyiz.

Dergiyi Görmek İçin Tıkla
Haber ve dergilerin içeriklerini görebilmek için