Veteriner Hekim Bülent Çakan, Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nden 1996 yılında mezun olarak o dönemde Rhone Merieux (şimdiki Merial / Boehringer Ingelheim) aşılarının Türkiye temsilciliğini yürüten RTA firmasında iş hayatına başladı. 2006 -2022 yılları arasında Ceva Hayvan Sağlığı’nda görev aldı.
2022’den bu yana, Boehringer Ingelheim’da Hayvan Sağlığı Kanatlı İş Birimi Müdürlüğü görevini yürütüyor.
Bugünlerde çeyrek asırlık iş hayatını tamamlayacak olan Bülent Çakan, kariyeri boyunca biyolojik ürünler üzerinde birçok deneyim kazandığını vurgulayarak “Tüm iş hayatım boyunca biyolojik ürünler üzerine çalıştım. Tüm bu deneyimlerime dayanarak Türkiye’nin, kanatlı ürünleri konusunda etkin bir üretim üssü olduğunu ve önemli bir seviyede ihracat yapabildiğini söyleyebilirim. Kanatlı hastalıklar ile mücadelede aşılar, koruyucu hekimlik açısından etkin bir rol oynuyor” dedi.
Bülent Çakan sözlerini şöyle sürdürdü; “Boehringer Ingelheim olarak Hayvan Sağlığı alanında hayvan hastalıklarının öngörülmesi, önlenmesi ve tedavisi için çığır açıcı innovasyonlar üzerinde çalışıyoruz. Bugün Boehringer Ingelheim ve Merial bünyesinde üretim tesisleri bulunuyor ve Türkiye’ye pek çok tesisten ithalat yapıyoruz. Boehringer Ingelheim olarak eşsiz inovatif ürünlerimizi, ileri teknoloji ile üretiyoruz.
Dünyanın farklı yerlerinde bulunan Ar-Ge tesislerimiz ile Hayvan Sağlığında köklü bir global inovasyon ağı kurduk. Bu sayede de hastalıklarla mücadelede benzersiz ve özel tedavilere sahibiz. Tavuk aşılarının yanı sıra farklı türlere de hitap eden ürünlerimiz, hindilerin ve kazların korunmasında da etkin bir rol oynuyor. Sunduğumuz ürün ve tedavi seçeneklerinin, üreticiler nezdinde karşılık bulması ve memnuniyet yaratması bizleri mutlu ediyor.
Boehringer Ingelheim olarak sunduğumuz tedavi ve ürünler kadar paydaşlarımızla olan ilişkilerimizi de önemsiyoruz. Etik değerlere bağlı ve iş kalitemizi sürekli iyileştirmeye çalışan bir firmayız. İş birliği yaptığımız paydaşlarımızın da bu konudaki değerlerini ve çalışanlarının iş güvenliğini de fazlasıyla önemsiyoruz. Bu bakış açımızla, onlara kuluçka aşılama süreçlerinde katkı sağlamaya çalışıyoruz”.
Koruma artık kuluçkada başlıyor!
Teknolojik ekipmanların geliştirilmesinin, koruyucu hekimlik açısından da önem kazanarak kuluçkadan itibaren koruma sağladığının altını çizen Bülent Çakan; “Hastalıklarla mücadele, erken adım atmanızı gerektiriyor. Bazı hastalıklar ülkeye girdikten sonra kolay kolay çıkmıyor. Bu hastalıklarla ne kadar erken mücadele etmeye başlarsanız sahadaki teknik elemanlara; sürülerin performansına ve verimliliklerine odaklanacakları, iyi yönetim kurallarını rahatlıkla uygulayabilecekleri bir zaman vermiş oluyorsunuz.
Kanatlı Entegrasyonlarının yüzlerce üreticileri var. Kuluçkada aşılama, aşıların soğuk zincirinin korunmasındaki süreçte de hataları azaltmış oluyor. Kuluçka aşılama süreci saha çalışanlarına; yönetebilecekleri, kaydedebilecekleri, raporlayabilecekleri, yanlışları düzeltebilecekleri bir ortam sunuyor. Dolayısıyla, yeni teknolojileri kuluçkalara adapte ederek yeni nesil teknolojik aşılarla koruyucu hekimliği başlatmış oluyoruz.
Entegrelerin kapasiteleri giderek artarken, sahada kontrolleri yapmak zorlaşıyor. Kuluçkada yapılan aşılar, yüzde 98’in altında kalırsa başarısız olarak nitelendiriyoruz. Sahadaki aşılamaların her kümeste bu başarıyı göstermesinden ise emin olamayız. Bu başarı yüksekliği, kuluçkada izlenen bir otomasyon sistemi sayesinde gerçekleşiyor. Ülkemizdeki entegrelerde teknolojik gelişme oranları oldukça yüksek. Ekipler eğitiliyor, hayvan sağlığına katkılarının farkındalar, bu farkındalık arttıkça kuluçkadaki uygulamalar daha önemli hale geliyor. Yeni nesil aşılar, kuluçkadan itibaren hastalıklarla mücadelede en kuvvetli ve başarılı silahlarımız haline geliyor.
Aşılama operasyonlarındaki otomasyon ve yeni nesil ekipmanlar, uygulama kalitesini standardize ederek insana bağlı hata ve zaman sorununu azaltarak kalitesini ve verimliliği artırıyor. Belli operasyon adımlarında insandan ne kadar uzaklaşırsanız otomasyon sisteminde hatalar o derece azalıyor. Bu nedenle de yeni ekipmanların kullanımının, kanatlı endüstrisinde giderek arttığını görüyoruz.
Boehringer Ingelheim olarak bizler de bu sektöre yeni katma değerler yaratmak için çalışıyoruz.
Uygulamalarımızda veri işleme teknolojilerinden ve aşı teknolojilerinden faydalanıyoruz. İşlediğimiz verilerden nasıl bir yol haritası olması gerektiğini tasarlıyoruz. Bu uygulamalarımızla, ihraç edilen kanatlı ürünlerin aşı uygulama verilerinin kayıt altında olması ihraç ürünlerine de ayrıca değer katıyor”
Bülent Çakan, sözlerini bitirirken yeni nesil bir vektör aşının da piyasaya verilmeye başlandığını, 2023 yılında da farklı kombinasyonların ruhsatlanacağını ve bu sayede de alternatif çözümler sunacaklarını belirtiyor. Bu çözümlerin bölgesel ihtiyaç ve önceliklerini gözeten, müşterilerin değişen ihtiyaçlarını da karşılamaya yönelik ürünler olacağını vurguluyor.
