Cryptosporidiosis kontrolünde biyogüvenlik esastır

Geri Dön
Cryptosporidiosis kontrolünde biyogüvenlik esastır

Buzağı ishali kaynaklı ölümlerin %50’sinden sorumlu olan Crytosporidiosis’in önlenmesi için etkin biyogüvenlik uygulamaları şart. Cryptosporidiosis’e karşı mücadele; sektörün yıldız oyuncularından ProphlyⓇ S ile artık çözümsüz değil. Prophyl S; Crytosporidium’a neden olan ooksitlere karşı %99,7 oranında etkinlik gösteren, etkinliği bilimsel çalışmalarla kanıtlanmış Ecocert’den onaylı yeni nesil bir ürün. Huvepharma Ruminant Birimi Teknik Müdürü Eyyüp Görgülü bizlere Crytosporidiosis’e karşı mücadelede Parofor Crypto ile tedavi protokolünü tamamlayan ürünleri Prophly S ile ilgili bilgiler verdi.

Cryptosporidiosis nedir, hayvancılık için önemi nedir? 

Cryptosporidiosis; Coccidia alt sınıfında yer alan, Cryptosporidium parvum’un neden olduğu ve geviş getiren hayvanlarda ishal ve ekonomik kayıplara neden olan bir protozoondur. 

C. parvum; ülkemiz ile birlikte tüm dünyada yaygın olarak bulunur ve buzağı, kuzu ve oğlaklarda görülen önemli ishal etkenlerinin başında gelmektedir.  

Cryptosporidium parvum’un yaygınlığı hakkında neler söyleyebilirsiniz?

C. parvum tüm dünyada görülmektedir ve yayılımı hızla artmaya devam etmektedir. İlk kez 1912 yılında C. parvum bildirilmiştir (Tyzzer). 1971 yılında ise ilk kez buzağılarda ortaya çıkmıştır (Panciera ve ark.). Hayvanlardaki identifikasyonundan sonra ilk insan vakası 1976 yılında rapor edilmiştir. Ülkemizde ise 1984 yılında buzağılarda ortaya çıktığı bildirilmiştir (A. Burgu). Bugün gelmiş olduğumuz noktada, C. parvum’un buzağı ishallerinin %50’sinde tek başına ve karışık enfeksiyonlar (E.Coli, Rotavirus, Coronavirus, Salmonella) halinde görüldüğü bildirilmektedir.

Cryptosporidium parvum’un yaygın olarak görülmesinin nedeni nedir?

C. parvum biyolojik siklusunu konakçı sindirim sisteminde geçirir ve ookist (yumurta) evresinde dış ortamda bulunur. Ookistler çevresel şartlara ve dezenfektanlara karşı olukça dirençlidir, aylarca canlılıklarını koruyabilirler. Yetişkin rezervuar hayvanların ve enfekte genç hayvanların dışkısı ile milyonlarca ookist dış ortama yayılır. Az sayıda ookist hastalık oluşturmak için yeterlidir. Biyolojik evre içerisinde otoenfeksiyonlar söz konusudur.

Riskli periyotta bulunan genç hayvanlarda re-enfeksiyonlar görülebilir.

Cryptosporidiosis hastalığı ile mücadelede tedavilerin yetersiz kaldığını mı söylüyorsunuz?

Hastalığa karşı tedavide en büyük gücümüz, paromomisin sülfattır. Enfekte kuzu, buzağı ve oğlakların tedavisinde “Parofor” ve “Parofor Crypto” kullanımımızdaki temel amacımız; hayvanı yaşatmakla birlikte, ookist yayılımını kontrol altında tutmaktır. Fakat hastalığı oluşturan, çevredeki ookist yoğunluğu ve baskısıdır. Etkili tedavi ve biyogüvenlik önlemleri hastalığı kontrol altına almamıza olanak sağlayacaktır. Bu nedenle, C.parvum’a karşı biyogüvenlikte yenilikçi yaklaşımlara ihtiyaç duyuyoruz.

Cryptosporidiosis hastalığına karşı biyogüvenlik uygulamaları yeterli midir?

Enfekte hayvanların etkili bir şekilde tedavi edilerek hem hayatta kalmaları hem de ookist atılımının engellenmesi oldukça önemlidir. Bununla birlikte, çevrede bulunan ookistlerin yok edilmesi mücadelenin ikinci temel unsurunu oluşturmaktadır. Cryptosporidium ookistlerinin çevresel koşullarda 6-18 ay canlılığını ve enfeksiyon yeteneğini koruyabildiğini biliyoruz. Ookistler üzerinde etkili olmayan dezenfektan uygulamaları ortamın nem yükünü arttıracağı için, ookistlerin daha uzun süre yaşamalarına neden olabilmektedir. 

Cryptosporidium parvum’un dezenfektanlara dirençli olduğunu söylemiştiniz. Yeni ürününüz bu konuda ne gibi yenilikçi yaklaşımlar sunmaktadır?

Evet, ookistler dezenfektanlara karşı oldukça dirençlidir. Fakat Huvepharma olarak hijyen konusundaki bilgi birikimi ve deneyimimiz oldukça fazladır.  Fransa’da bulunan üretim tesisimizde aynı zamanda hijyen ürünleri konusunda yoğun Ar-Ge çalışmaları yapılmakta ve buradan kapsamlı çalışmalar sonucunda formüle edilen hijyen ürünlerimiz başta EN (AB) olmak üzere DEFRA (İngiltere) ve DVG (Almanya) gibi otoritelerce etkinliği kanıtlanmış ürünlerdir. Prophyl S; ookistleri %99,7 oranında inaktif hale getiren etkin bir biyogüvenlik ürünüdür. 

Prophyl S hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz?

Prophyl S, fenolik bileşenler ve sinerji oluşturan yardımcı maddelerden oluşmaktadır. Bir fenolik bileşik olan kolorokrezolün farklı bir metotla geliştirilmesi sonucunda ana aktif madde elde edilmiştir. Etken maddeler mikro organizmalar içerisine girerek protein yapısını bozar ve bu şekilde etki eder. Ürün, içeriğindeki yardımcı maddeler sayesinde daha hızlı bir şekilde ookist içerisine girerek etkinlik göstermektedir. Ürün formülasyonu; bakteri, mikobakteri, protozoon, virüs, maya ve mantarlar üzerinde etkilidir. Bakteri biyofilmlerinin parçalanması içinse özel surfaktanlar içermektedir. Formülasyondaki en önemli nokta özel oranlarda kullanılan bileşenlerden doğan güçtür. 

Buzağı barınaklarında genel olarak dışkı varlığı yoğun olur; kuzu ve oğlak ağıllarının ise çoğu toprak zeminlidir. Organik madde ve gübrelerinin tamamen ortam arındırılması çoğu zaman mümkün değildir. Bu nedenle Prophyl S; organik madde varlığında, yoğun gübre varlığında ve toprak zeminli alanlarda uzun süreli hijyen sağlamak üzere geliştirilmiştir.

Prophyl S’in Cryptosporidium parvum üzerinde etkinliği konusunu biraz daha açabilir misiniz?

Ürün tüm dünyada satışa sunulacağı için, etkinlik çalışmasında referans kurum ve kabul ettiği metodoloji kullanılmıştır. Ookistler üzerine dünyadaki tek referans kurum olan DVG (Deutsche Veterinärmedizinische Gesellschaft) kriterlerine göre çalışma yapılmıştır. Çalışma sonucunda, Prophyl® S’in otorite tarafından kabul gören eşik değerini geçerek, C.parvum popülasyonunu %99.7 oranında azalttığı kanıtlanmıştır (Şekil).

C. Parvum coccidia alt sınıfında yer almaktadır. Eimeria spp. ile bazı ortak özellikleri bulunmaktadır. Ookistleri benzer morfolojik yapıdadır. Prophyl® S; ookistler üzerine etkisi organik madde varlığında dahi kanıtlanmış, bileşenleri açısından benzersiz bir üründür.

Ürünün özellikle hangi noktalarda kullanımını tavsiye edersiniz.?

Ookistlerin yaygın olduğu tüm alanlarda biyogüvenlik maksadı ile kullanılabilir. Önceliğimiz, ookistlerin genç hayvanlarda hastalık oluşturmalarının önüne geçmektir. Bu nedenle, doğumhaneler ve erken dönem genç hayvanların yaşam alanları Prophyl S ile dezenfekte edilmelidir.

Dergiyi Görmek İçin Tıkla
Haber ve dergilerin içeriklerini görebilmek için