Ben Dehaeck DVM Huvepharma Global Antikoksidiyaller Ürün Müdürü
Wouter Van Der Veken Huvepharma Global Probiyotikler Ürün Müdürü
KANATLILARIN BAĞIRSAK SAĞLIĞINI DÜZENLEMEDE ÇOK YÖNLÜ YAKLAŞIM
BAĞIRSAK SAĞLIĞI KAVRAMININ HER GEÇEN GÜN GELİŞMESİYLE BİRLİKTE, BAĞIRSAK ORTAMININ DOĞRU ŞEKİLDE YÖNETİMİ ÖNCELİKLİ HALE GELMİŞ, GÜNÜMÜZDE BUNUN İÇİN YENİ ARAÇ VE YÖNTEMLER GELİŞMİŞTİR.
Bağırsak sağlığı kavramının her geçen gün gelişmesiyle
birlikte, bağırsak ortamının doğru şekilde yönetimi öncelikli hale gelmiştir.
Kilit nokta en başından beri bellidir: Bağırsak sağlığı karmaşık, çok faktörlü
bir kavramdır. Bu nedenle bağırsak sağlığının iyileştirilmesi ve sürdürülmesi
bütüncül bir yaklaşım gerektirir. Neyse ki bunu sağlamak için yeni araç ve
yöntemler gelişmektedir. Koksidiyoz ve nekrotik enterit (NE) bağırsak
sağlığının iki temel sorunudur. Farklı patojenler tarafından meydana
getirilmelerine karşın, kesinlikle iki hastalık arasında bir etkileşim söz
konusudur ve koksidiyoz varlığı NE’nin meydana gelişinde önemli bir predispozan
faktördür. Bu etkileşim nedeniyle, sahada nekrotik enterite bağlı sorunlardaki
artışın, yetersiz koksidiyozis kontrolü ile bağlantılı olması muhtemeldir.
Sonuç olarak, pratikte her iki hastalık da aynı anda ele alınmalıdır. Bununla
birlikte, sahada gerçek koksidiyoz baskısını takip etmek zor ve başlı başına
bir sorundur. Bu nedenle, antikoksidiyallerin kullanımı ve ürün rotasyonu da
dahil olmak üzere iyi ve etkinliği kanıtlanmış bir koksidiyoz kontrol programının olması çok
önemlidir. Burada bahsedilen koksidiyoz programı, bağırsak bütünlüğünü ve
mikrobiyotasını destekleyen ideal bir NE kontrol programına sahip olmakla
bağlantılıdır. Bu hedef göz önünde bulundurulduğunda, özellikle klasik antimikrobiyallerin
kullanımı üzerindeki baskı arttıkça, probiyotikler bunu başarmak için iyi bir
alternatif oluşturmaktadır. Seçilen suşa bağlı olarak, bu canlı yararlı
bakteriler bağırsak mikrobiyotasını çeşitli şekillerde etkileyebilir. Buna bir
örnek olarak Clostridium perfringens gibi bir patojen riskini en aza indirmek verilebilir.
Bunu yapmak için iyi bilinen, birçok farklı koşulda etkinliğini kanıtlamış bir probiyotik
olan B-ACT® kullanılabilir. B-ACT®, broiler, yarka, hindi ve yanı sıra diğer minor
kanatlı türlerinde kullanım için ruhsatlı olan, canlı bir probiyotiktir.
B-ACT®’deki spesifik Bacillus licheniformis suşunun,
rekabetçi dışlama kavramına dayanan benzersiz bir etki şekli vardır. Bacillus türleri
bu özellikleri dolayısıyla tercih edilmesine rağmen, B-ACT®’in görevi sadece florada
yer tutma ve besin maddeleri için patojenlerle rekabetten çok daha fazlasıdır. Örneğin,
antimikrobiyal peptidleri üretme kapasitesi asla göz ardı edilmemelidir. Bu benzersiz
etki şekli, probiyotiğin Clostridium perfringens’i hızla azaltmasına izin
verir, aksi halde etken şiddetli NE ve disbakteriyozise yol açabilmektedir.
B-ACT®’i, Stenorol® veya Coxiril® gibi kimyasal antikoksidiyallerle kullanma
olasılığını göz önünde bulundurmak, özellikle iyonofor kullanımı konusunda endişe
duyulan dönemlerde B-ACT®’e rekabet avantajı sağlar. Bağırsak sağlığı ve
yönetiminde ilerlemenin yolu, konuya çok faktörlü bir meydan okuma olarak
yaklaşmak ve onunla benzer şekilde başa çıkmaktan geçer. Bu durum, aynı zorluk
üzerinde farklı perspektiflerle çalışacak birden fazla ürünün kullanılmasıyla genel
bağırsak sağlığının farklı yönlerle etkili bir şekilde korunmasını
içermektedir.
Sağlık ve performans üzerine faydaları çalışmalarla
kanıtlanmıştır
Probiyotikler, doğru miktarda uygulandığında, genellikle
bağırsağı olumlu etkileyerek konakçıya sağlık ve performans açısından fayda
sağlayan canlı mikroorganizmalardır. Etki mekanizmaları çok yönlü olabilir ve
bu da onları karmaşık bir araştırma konusu yapar. Dolayısıyla net faydaları
için hem ticari hem de bilimsel olarak yapılması gereken çok sayıda araştırmaya
ihtiyaç duyarlar. Bununla birlikte, hayvansal üretimde uzun ve kapsamlı bir
geçmişi olan, Huvepharma®’nın probiyotiği B-ACT®’in bağırsak sağlığı ve teknik
performansı üzerindeki etkisi hem saha çalışmaları hem de bilimsel çalışmalarla
kanıtlanmıştır. Bu da B-ACT®’i broiler, yumurtacı, hindi ve minör kanatlı
türlerinde doğru yem formülasyonunun iyi bilinen bir parçası haline
getirmiştir. Üstelik B-ACT®’in suda çözünen formu B-ACT® WSP de sağlıklı
kanatlı yetiştiriciliğinin çok tercih edilen bir destekleyicisidir.
PROBİYOTİKLER İLERİYE GİDEN YOL
İnsanlarda da olduğu gibi hayvanlarda da bağırsağın
kendine özgü dünyasının yıllar içerisinde daha iyi anlaşılması, sadece temel
mekanizmaları ve fonksiyonlarının bilinmesini değil, aynı zamanda bağırsak
sağlığının daha iyi bir hayvansal üretim için ne denli önemli bir role sahip
olduğunun da anlaşılmasını sağlamıştır. Sağlıklı bir bağırsak ve dengeli bir
mikrobiyota, hayvanın büyüme performansının dayanağı olduğundan, teknik
sonuçlarla bağlantısı yadsınamaz. Hayvansal üretim daha fazla verimlilik ve
üretkenlik hedeflemeye devam ettikçe, bunları yönetmek giderek daha önemli hale
gelmiştir. Bunu yapmak için bağırsak sağlığı yönetimi ile ilgili yöntem ve
kavramlar yıllar içinde gelişmiştir. Tüketici talepleri doğrultusunda, bağırsağı
desteklemek için farklı araçlara ilginin artması, etkinlikleri zaman içerisinde
defalarca kanıtlanan probiyotiklerin bu tür alternatiflere iyi bir örnek teşkil
etmesini sağlamıştır.