Bu yıl 4. sü organize edilen Uluslararası Kedi Hekimliği Derneği Kongresi, İstanbul’da Selectum City Hotel Ataşehir’de 21-22 Kasım 2024 tarihlerinde gerçekleştirildi. Kongrede her yıl olduğu gibi yine bilim dolu ve kedi hekimliği hakkında güncel bilgiler paylaşıldı. Kongrenin geçmişine göz atıldığında konuşmacılar arasında ünleri sınırlar ötesine geçmiş olan Jolle Kirpenstein, Craig Clifford, Jerzy Gavor, Elsa Bertran, David Maggs sayılabilir. Kongrenin Onursal Başkanı ise FECAVA’nın eski başkanı olan Johan Van Tilburg oldu. Kedi Hekimliği Derneği’nin yani KHEDİ’nin kongresinde bu yıl“Hunili Oturum” dikkat çeken oturumlardan biriydi. Prof. Dr. Duygu Dalğın moderatörlüğünde gerçekleşen oturumda, konuklar sunumları keyif ve heyecanla izledi. Gelecekte Avrupa ve Balkan kongreleri gibi daha büyük atılımların gerçekleşmesi hedefi ile Kedi Hekimliği Derneği kongrelerini İstanbul’da yapmaya özen gösteriyor. Bu yıl kongre düzenleme kurulu, sağlığın sadece hasta olmama hali değil; fiziksel, mental ve sosyal iyilik hali olan tanımına dayanarak kedi sağlığının önemli bir parçası olan nöropsikiyatribilimini içeren ve kedi psikiyatrisine odaklanan “PisikoCat”sloganını kongre başlığı olarak belirledi.
Kongre bilimsel programı şu şekildeydi:
I. Oturum - Prof. Dr. Tuncay Altuğ Oturumu / Oturum Başkanı: Doç. Dr. Mustafa Aktaş
Kedilerde Stresin Ağız-Diş ve Kalp Sağlığı Üzerine Etkileri
Sunum: Sercan Pamuk ve Ali Özgül
II. Oturum / Oturum Başkanı: Dilruba Pervaz Altunyuva
*Kediler neden böyle davranır?
*Evde kedi dostu ortam oluşturma
Sunum: Lucy Hoile
III. Oturum / Oturum Başkanı: Prof. Dr. Duygu Dalğın
*Kedilerin beden dilini ve duygularını anlamak – Kedilerle çalışmanın temeli
*Kediler arası gerginlik: Sorunun kökeni ne?
Sunum: Gonçalo Da Graça Pereira
Uydu Sempozyumu
Murat Ayberk Altunyuva (Royal Canin CEA Bölgesi Bilimsel İletişim Direktörü)
IV. Oturum / Kök hücre ve eksozoma genel bakış / Kedi dostlarımızdaki etkileri ve kullanım alanları
Tunç Akkoç (Marmara Üniversitesi Tıp Bilimleri Bölümü)
Mustafa Aktaş (LavidaVet Veteriner Kliniği)
V. Oturum / Hunili Oturum / Oturum Başkanı: Prof. Dr. Duygu Dalğın
Tamer Dodurka (Hasvet-Ratem)
Nilüfer Aytuğ (Univet Hayvan Hastanesi)
Duygu Dalğın (19 Mayıs Ünv. Veteriner Fakültesi)
Gürbüz Ertürk (Psiko Vet)
Salih Fatih Demir (Sante Psikoloji Danışmanlık)
VI. Oturum (22 Kasım) Oturum Başkanı: Mustafa Aktaş
Beyin Tümörleri ve epilepsi
Sunum: Dilruba Pervaz Altunyuva
Alper Bayrakal
VII. Oturum / Oturum Başkanı: Alper Bayrakal
Temel Psikiyatri Tanı+Tedavi
Sunum: Prof. Dr. Duygu Dalğın
VIII. Oturum / Oturum Başkanı: Gökhan Durukan
Çok kedili evlerde çevre optimizasyonu
Sadece bir tuvalet mi yoksa detaylar mı fark yaratır? Kedinin bakış açısı
Sunum: Gonçalo Da Graça Pereira
IX. Oturum / Duyguların Şifresi
Sunum: Tunç Akkoç (Marmara Ün. Temel Tıp Bilimleri Bölümü)
Uydu Sempozyumu (MSD)
Anti-paraziter korumada doğru bilinen yanlışlar ve güncel yaklaşımlar
Sunum: Prof. Dr. Levent Aydın
X. Oturum / Oturum Başkanı : Huriser Akgün
Kedileri klinik ziyaretine hazırlama
Sunum: Lucy Hoile
Sözlü sunumlarda ise “Bir kedide hipertrioidizmin kardiyak ve renal fonksiyonlar üzerine etkisi” (Hatice Betül Şahin), “Barınak kedilerinde kedi herpesvirüs-1 enfeksiyonunun prevelansı ile Nötröfil : Lenfosit ve Albümin: Globulin oranı” (Nergis Ulaş), “Bir kedide cryptococcus neoformans enfeksiyonu” (Sevgi Suna Özer) tarafından gerçekleştirildi.
PsicoCat Kongre Başkanı Prof. Dr. Duygu Dalğın ile yaptığımız röportajda kongre hakkındaki görüşlerini aldık.
“Gelecek geldi. Bu noktada artık sektörümüzün ihtiyacı olan özelleşmedir”.
Kedi Veteriner Hekimleri Derneği´nin bu yıl PsikoCat temasıyla düzenlediği kongrenin başkanısınız. Kongre hakkında neler anlatabilirsiniz?
Kedi Hekimliği Derneği gerçekten her yıl tematik kongreler düzenliyor. Bence çok anlamlı çünkü zaten ihtiyacımız olan şey özelleşme, ihtisaslaşma. Kedi Hekimliği Derneği bu sene psikiyatri gibi çok cesur bir konuyu ortaya koydu. Sağ olsunlar ki Kongre Başkanlığını da bana teklif ettiler. Ben böylesine bir tema için kendilerine şükran duydum. Bu kongrede de gördük ki çok iyi konuşmacılar ve katılımcılar yer aldı.
Türkiye´de bu kongreyle de anlaşıldı ki psikiyatri demek romantik bir şey demek değildir, bir duygu yumağı değildir. Psikiyatri aslında hem HPA ekseni dediğimiz yolda hem de otonom sinir sistemi yoluyla çeşitli stres medyatörleri üreten ve çoklu organ etkisi olan bir süreçtir. Yani somatik sağlıkla psikiyatri ayrı tutulamaz birbirinden.
Bütüncül bir sağlıkçı muhakkak pratisyen hekimliğinde belli bir düzeyde yönetebilmesi, tanıyabilmesi, tanı koyabilmesi gerekiyor ama ne dünyada ne Türkiye´de bu konu çok oturtulamadı. Fakat bu kongre ciddi bir şeylerin altını çizdi bence; çok bilimseldi, çok doğru konular, çok doğru konuklar vardı. Bizler bilgi anlamında kendimiz de çok zenginleştik bilgi anlamında.
Katılımcılara da başka bir perspektif açıldı. Dünyada terk edilmelerin başında yapılan çalışmalarda genellikle hayvan sahibinden kaynaklı nedenler var. Bundan sonraki ikinci neden ise davranışsal nedenler yani hayvanların davranış bozuklukları yer alıyor. Dolayısıyla o kadar önemli ki; pankreatitin altında, çoğunlukla bütün bağırsak sorunlarının altında da hemen hemen psikiyatrik süreçler var. Çünkü serotoninin %95´i, dopaminin %50´si bağırsakta üretiliyor. Bağırsaktaki flora dengesizliğinde ister istemez psikiyatrik bir süreç yaşanıyor. Hepsi birbirine bağlı. Bu kongre iki günün içinde bütün bu konuları o kadar güzel derleyip toplayıp bir tablo sundu ki ortaya güncel bilim adına bence çok kıymetliydi. Dünyada Web of Science dediğimiz dizinde yani yaygın ve etkisi yüksek kıymetli bilimsel dergiler listesinde bugün iki tane veteriner davranış bozuklukları dergisi var. Yine ‘Veterinary Clinics of North America’ çok saygın olan alanımızın bir dergisidir. Onlar da böyle konsept sayılar yaparlar. Ne ilginçtir ki 2024´te iki tane psikiyatri sayısı çıkardılar. Yani dünya o kadar gelişiyor ki bu anlamda, çok büyük bir cesaretleri var.
PsikoCat konusuyla ilgili bu kadar ciddi bir etki yaratacağınıbiz de beklemiyorduk, katılımcılarımız memnuniyetlerini dile getirdiler. Bu konuda 25 yıldır çalışan biri olarak ben kendi adıma da çok mutlu oldum ve gerçekten çok şey öğrendim.
Bir sonraki yıl kongrede hangi tema işlenecek?
“CatWalk” olarak oldukça ilgi çekici bir isimle tema belirlendi. Yani “Kedi Yürüyüşü” mankenlerin podyum yürüyüşü olarak adlandırılan bir isim Cat Walk. Seneye tema ortopedi ağırlıklı olacak demektir. Tabii ki kongrelerde konseptler çok önemli.
Veteriner hekimlere ne tavsiye edersiniz?
Türkiye´de de bugün artık veteriner fakülte sayılarımız 30´lara geldi. O kadar çok mezun veriyoruz ki. Bizim artık ihtiyacımız olan herkesin doktora, yüksek lisans yapması çok önemli değil ama kişilerin özelleşmesi lazım. Önümüzdeki 10 sene özelleşme dönemi olacak, ihtisaslaşan kazanacak. Bu kadar çok aynı standartlarda mezunlara zaten yer olmayacak. Mutlaka özelleşme, alanlaşma, ihtisaslaşma olmalı, bunun adı da bir yüksek lisans olur mu veya bir usta öğreticinin arkasında, kurslar izleyerek, birlikte çalışarak bu işi yaparız.
Gelecek geldi. Önceleri çok fazla klinik yoktu, sayıları giderek arttı. Gelecek veteriner kliniklerinde ama şimdi doz aşımına geliyoruz yavaş yavaş. Halk da bilinçlendi bu süreçte. Şimdi bizim bilimimiz o kadar ilerledi ki geriyatrik hastalarımız var, yaşlı hastalarımız var. 15 yaşında kedilerimiz, 15 yaşında köpeklerimiz var. Bu noktada artık sektörümüzün ihtiyacı özelleşmedir.
Veteriner psikiyatri giderek önem kazanıyor diyebilir miyiz?
Kedi Hekimliği Derneği Başkanı Doç. Dr. Mustafa Aktaş ile yaptığımız röportajda, derneğin kuruluşu, ihtisaslaşma ve kongre hakkındaki görüşlerini aldık.
“Kedi hekimliği yakın bir gelecekte büyük bir patlama yapacak”
Kedi Hekimliği Derneği ne zaman kuruldu?
Mustafa Aktaş: Aslında hiç aklımızda böyle bir fikir yoktu. Bir firma beni Malta´daki bir kongreye davet etmişti. Orada çok enteresan bir sahne yaşadım. 2 bin kişinin katıldığı bir kongrede, ortopedi alanında iki tane dünyaca ünlü sunucu vardı. Konuşmacılara salondan bir soru geldi, o iki sunum yapan dünyaca ünlü hocalar birbirlerine bakıp güldüler. Soru sorana dönüp “Biz bilmiyoruz, siz biliyor musunuz?” dediler. O zaman kedi hekimliğinin ne kadar daha yeni olduğunu keşfettim. Yıl 2017 idi. Döner dönmez meslektaşlarımıza “Kedi Hekimliği Derneği kuruyoruz” dedim. Türkiye´de o kadar çok bilinmez vardı ki bunun içine ben de dahilim, bir şeyler öğrenmemiz ve öğretmemiz gerektiğini anlamıştım. Kuruluş hikayemiz böyle oldu, amacımız da birlikte öğrenmek ve öğretmek odaklı oldu. Bir grup oluşturarak Kedi Hekimliği Derneği´ni kurmuş olduk ve 2018´den beri de görev yapıyoruz.
Dünyada kedi hekimliği dernekleri hakkında bilgi verir misiniz?
Amerika’da “American Association of Feline Practitioners” (AAFP) Birliği Avrupa´da çok ünlü olan International Society of Feline Medicine (ISFM) var. Biz de ISFM´e birinci yılımızda hemen üye olduk. Onlarla birlikte adım atmaya başladık ama ülkemizde işler o kadar kolay gitmiyor. Çünkü onların bir prosesi var uzun yıllardır bu işi yapıyorlar. Biz biraz sancılı bir dönem geçiriyoruz ama yavaş yavaş adapte oluyor klinisyenler kedi hekimliğine. Çünkü çok farklı bir bakış açısı gerekiyor. Kedi hekimliği çok farklı bir dünya.
Veteriner kliniklerde bir uzmanlaşmaya neden olabilir mi?
Bundan 5 yıl sonra, 10 yıl sonra Türkiye´de sadece kedi hekimliği yapan kliniklerimizin olduğunu göreceğiz. Bugün birkaç olan sayı çoğalacak ve büyük bir patlama yapacak. Çünkü bunu ayırmak zorunda olduğumuzu anladık. Aynı insan hekimliğinde olduğu gibi nasıl gözü-kulağı vb gibi ayırım varsa veteriner klinikleri de bunu yapmak zorunda olacak çünkü türler arasında inanılmaz farklar var.
Kongrelerinizin bu sene dördüncüsünü yapıyorsunuz ve her kongrede belirli bir tema seçiyorsunuz. Bu çok özel bir durum. Bu sene PsikoCat adında bir kongre düzenlediniz. Çok iddialı bir konuydu. Aldığınız geri dönüşler nasıl oldu? Seneye hangi temayı işleyeceğinizi belirlediniz mi?
Evet, çok cesur bir karar olduğunu bize de söylediler. Hatta “deli misiniz” diyenler oldu.
Biz de “Deliyiz” dedik, madem ki öyleyiz ‘PsikoCat’i yapalım dedik ve deliler olarak bu kongreyi düzenledik.
Seneye düzenleyeceğimiz kongrenin temasını şimdiden belirledik ve “CatWalk” ismini koyduk. ‘CatWalk’ yürüyen kedilerimizin bütün nörolojik, sinirsel sorunlarla ortopedik sorunlarını birleştirecek bir kongre yaratmak istiyoruz. Birçok meslektaşlarımızdan ve sponsorlarımızdan oldukça pozitif dönüş alıyoruz. İnsanlar ‘CatWalk’ temasını gördüler ve bayıldılar bu isime. Biz de cesaret veriyor. Çok hoş bir atmosfer olacağını düşünüyoruz. Bakalım yaratıcılık ve tabii ki sponsor destekleriyle nereye kadar götüreceğimizi hep birlikte göreceğiz.
Veteriner hekimlere nasıl bir mesaj vermek istersiniz?
Evet, çok önemli bir mesaj vermek isterim. Lütfen katılımcı olsunlar, önceden kayıt olsunlar. Kongremize destek versinler. Kedi hekimliğinin gelecekte ne kadar önemli olacağını ve çoğalacağından bahsederken şimdiden bu bilimsel kongrelerimizde yer almaları önem arz ediyor. Bizler ekip olarak çok yoruluyoruz ama bir hedefimiz var. Bu hedefte birlikte olmak istiyoruz.
İki yıldır bizimle olan ve basın desteği veren şahsınızda Performans Dergisi’ne de teşekkür ederim. İki yıldır yan yanayız bundan dolayı da çok mutluyuz.