Sağlıklı beslenme için olmazsa olmaz ürünleri, çatısı
altında barındıran İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları
Birliği İSHİB Yönetim Kurulu Başkanı SEZER ile sektörü mercek altına aldık.
İhracatçı Birliği çatısında hangi ürünler var?
Hayvansal Mamuller Olarak; Su ürünleri, Kanatlı ürünleri
(tavuk-yumurta) Süt Ürünleri, Kırmızı et ve Bal, hayvansal ürünler olarak
geçiyor. Türkiye’de Hayvansal ürünler açısından kaliteli ve yeterli miktarda üretim
gerçekleşiyor.
2019 üretim ve ihracatta nasıl bir değer yarattık?
2019 yılında 2.5 milyar dolar ihracat potansiyelimiz
oldu. Bunun yaklaşık 1 milyar doları su ürünleri, 1 milyar
doları kanatlı ürünleri, 300 milyon dolar süt ürünleri ve 200 milyon doları
kırmızı et ürünleri olarak gerçekleşti.
İhracat açısından 2019 yılı, 2018 yılına paralel bir yıl
oldu. Bu yıl %10 ihracat artışı beklerken, ülkemizde ve tüm dünyada yaşanan
salgın hastalık Covid-19, gerek iç pazarda gerekse dış pazarlarda tüm dengeleri
değiştirdi.
Pandemiye kadar 2020 çeyreği nasıl geçti? İhracatta son
durum nedir?
Birliğimiz çatısı altında ki su ürünlerini, kanatlı
ürünlerini, süt ürünlerini ayrı ayrı her birini kendi kategorisinde analiz
etmek istersek; Su ürünleri (balık) özellikle Avrupa ve Amerika’ya giden
ürünler olup, pandemiden en çok etkilenen olmuştur.
Son verilere göre Şubat ayı ve Mart ayı ihracat düşüşü,
yaklaşık %17 gibi ciddi bir orandır.
Kanatlı sektörü, genelde orta doğuya çalıştığı için ve
buralarda üretim eksiği olduğundan ihracatta bir azalma olmamıştır. Ancak
sokağa çıkma yasaklarından dolayı iç piyasada mevsime bağlı olarak açık alan
kullanımlarının olmayışı (piknik-mangal), hizmet sektörlerinin çalışmıyor
olması (otel-restarant-cafe vs) iç piyasayı daraltmış, kanatlı sektörünü
etkilemiştir.
İhracatta lojistik, pandemiden en çok etkilenen bir diğer
konu. Hava veya karayolu ile dış pazarlara ulaşım şansı azaldı. Özellikle
pandemi sebebiyle şoförlerin sınırlarda karantinada tutulması ki son zamanlarda
bu konu oldukça halledilebilir hale gelmiş olmasına rağmen şoför-kamyon
bulmakta, uçakla gönderimlerde kargo bulmakta sıkıntılar yaşanıyor. Lojistik
fiyatlarında ki artışlar da dış pazarlarda yaşanan bir diğer sorun olarak
karşımıza çıkmakta.
Devlet Destekleri, Yapılması Gerekenler?
Bulunduğumuz sektörde en önemli konulardan biri de,
üretilen ürünlerin yaşamsal temel gıda ürünleri olması, üretimin sürekliliği.
Sürekli arkadan gelen ve büyüyen hayvan popülasyonunun olması. Ne olursa olsun
üretimin devam etmesi gerekiyor. Ömrü süreli ve bozulan ürünler olduğu için
stoklanması gerekmektedir.
Bizim ürünlerimiz ömrü kısa ürünler. Kredi olanakları,
ertelemeler vs her şey devletten bekleniyor. Devlet desteklesin buna diyecek
bir lafımız yok ancak taşın altına eline koyması gereken toptancı-perakendeci
sektörü Marketler var. Bunlar nakit parayla çalışan sektörler.
Tüketici ürünü alıyor ve nakit ödüyor. Bunun bize yansıması ise 60-90 gün
vadelerle oldukça yüksek oluyor. Torba yasa 46.maddede buna bir çözüm getirip,
bu tip ürünlerde 30 gün vade şartı konulsun isterdik. Bu torba yasa yürürlüğe
girmedi. Girseydi bizim sektöre finans desteği sanki kredi gibi olacaktı. Bunun
tekrar gözden geçirilmesini talep ediyoruz.
Üretimi durduramıyoruz, ürünlerin kolay bozulması
sebebiyle stok yapmak durumunda kalıyoruz. Stok finans desteği verilebilir.
Bunun şartları devlet-özel sektör birlikte oluşturulabilir.
Birliğimize bağlı bazı firmalarımız var sadece ihracat
yapıyor. İhracat %17 gibi düşünce hiç olmazsa bu firmaların birikmiş KDV’lerini
kullanmak adına ek uygulama gelmesinde yarar var.
Su ve hayvansal mamuller sektöründe; üretim gücü yüksek,
kaliteli ürünler üreten, İhracat potansiyeli yüksek bir ülkeyiz. Ancak dünyada
olması gereken, hak ettiği yerde değiliz.
Ülkemiz Corona vb bir sebeple açlık-gıdaya
ulaşamama gibi bir problem yaşayacak en son ülkelerden biridir. Türkiye’de
tarım sektörü olarak gerçekten avantajlı bir ülkedeyiz. Tarıma destek ve
elinden tutulması gerektiğine inanıyorum. Çiftçiyi artık mutlu etmek, elinden
tutmak, teknolojik üretim imkanlarını çiftçiye sunmak lazım. Şehirlerde ki
gençleri köylere yönlendirmek, üretime teşvik etmek, üreterek kazanç
sağlanacağını göstermek lazım.
Türkiye’nin en büyük avantajı; coğrafi konumu sebebiyle
lojistik ve iklim şartlarıdır. Dünyanın hiçbir ülkesine nasip olmayan
avantajlardır. Hollanda’nın sadece tarım-gıda ihracatı 154 milyar dolar.
Bizim toplam ihracatımız 174 milyar dolar. Sadece bunu kıyaslayarak bile hala
neden bu noktadayız diye düşünmemiz lazım. Yapılacaklar çok zor değil. Devlet-Özel
sektör – Çiftçi işbirliğiyle bir an önce tarıma yönelik çalışmaların
başlatılması, tarımın desteklenmesi lazım.