Boehringer Ingelheim’ın veteriner hekimlere sunduğu koruma yöntemleri ile öne çıktığını vurgulayan Boehringer Ingelheim Türkiye Ruminant & At İş Birimi Müdürü Dr. Canberk Balaban; “Boehringer Ingelheim’da Koruma Uzmanı” (Prevention Master) mottosu ile yeni bir çalışma başlatıyoruz. Hayvan sağlığı alanında yürüttüğümüz çalışmalarımızla veteriner hekimlerimize, parazitlerle mücadele, aşılama ve besleme yöntemleri kapsamında çözümler sunacağız. Hayvan sağlığında koruma, her zaman hastalıkların yol açtığı verim kaybının yarattığı maliyete göre daha hesaplıdır. Ar-Ge odaklı bir kurum olarak sunduğumuz koruma yöntemleri hastalıkları önlemeyi mümkün hale getiriyor” dedi.
1978 İzmir doğumlu Canberk Balaban, 2000 yılında İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nden mezun oldu. Daha öğrencilik yıllarında kurumsal iş hayatını benimsedi. Mezuniyetinden itibaren yerli ve yabancı firmalarda çeşitli kademelerde yöneticilik görevlerinde bulundu. Profesyonel iş hayatıyla paralel şekilde de İstanbul Üniversitesi İşletme İktisadi Enstitüsü’nde İşletme Yüksek Lisansı (MBA) ve Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde Zootekni üzerine doktora eğitimlerini tamamladı. 2022’den bu yana Boehringer Ingelheim Türkiye Ruminant & At İş Birimi Müdürü olarak profesyonel hayatını sürdürmekte olan Dr. Balaban aynı zamanda Prof. Dr. Halil Güneş ile birlikte akademik çalışmalarına da devam etmektedir.
Boehringer Ingelheim Türkiye Ruminant & At İş Birimi Müdürü Dr. Canberk Balaban; kurumun “Koruma Uzmanı” mottosu ve yeni ürün lansmanları ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Dr. Balaban, “Bünyemizdeki ürün skalamıza baktığımızda geniş bir portföye sahibiz. Biyolojik ürünlerimiz, antiparaziter ürünlerimiz ve yem katkı ürünlerimiz var. Aşı, antiparaziter ve yem katkı dediğimizde bu ürünlerin hepsi korumaya yöneliktir. Biz de “Koruma Uzmanı” (Prevention Master) mottosu ile bir çalışma başlatıyoruz. Koruma her zaman en ucuzdur, en maliyetli olan ise hastalık ve tedavi sürecidir. Hastalıklardan oluşan verim kaybı da önemli bir maliyettir. Koruma; anti paraziterlerle, aşıyla ve besleme yöntemleri ile olur. Biz de bu üç önemli ürün grubuna sahip bir firma olarak veteriner hekimlerimize “Koruma Uzmanı” olarak çözümler sunacağız. Bu üç ayaklı koruma yöntemi Boehrinhger Ingelheim’ı farklı kılıyor. Yeni ürün çalışmalarımızı da bu stratejiye göre planladık. Önümüzdeki dönemde başta aşılar olmak üzere 6-7 farklı ürünü daha portföyümüze eklemeyi planlıyoruz.
Boehringer Ingellheim olarak, tüm paydaşlarımızla yakın ilişkiler kurmak ve ihtiyaçlarını dinleyerek çözümler üretmenin önemine inanıyoruz. Nitekim, değişen ekosisteme göre ve dinamik pazar ihtiyaçlarını analize etmemizin sonucunda büyüme stratejisi izlediğimiz bir sürecin içerisindeyiz. Yeni ürün lansmanlarına hazırlanırken sahada daha geniş hizmet verebilmek adına ekibimizi genişletmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.
Yaklaşık 18 yıl pet sektöründe çalışan Dr. Canberk Balaban, ruminant ve at sektörüne geçişi ve farklılıklarını ise şu şekilde açıklıyor: “Ürün farklılıkları olsa da etken maddelerde benzerlikler var. Ürünler bakımından büyük farklılıklar bulunmuyor. Konu pet olunca biraz duygusallık da işin içine giriyor tabii ki... Patili dostlarımızın sağlığını koruyarak refah seviyesini yükseltmek, haz veren bir konuydu. Ruminant’da ise söz konusu hayvanların refahını düşünmenin yanı sıra ekonomi ve verimlilik konuları da öne çıkıyor. İnsanlığın devamı için, et, süt, protein önemli konular, burada da insanların hayatına dokunuyoruz. Benim için heyecan verici bir durum bu.
Ruminant pazarına baktığımızda, zor bir süreçten geçtiğimizi rahatça görebiliyoruz. Pazardaki gözlemlerimizde; küçük işletmelerin, profesyonel çiftliklere ve büyük işletmelere göre daha çok zorlandıklarını görebiliyoruz. Boehringer Ingelheim olarak saha ziyaretlerimizde koruma yöntemlerinin, hastalık süreçlerinden daha ekonomik olduğunu anlatıyor ve verimliliğin sürdürülebilmesi, artırılması ve insan sağlığına da doğrudan etkili olan ürünler elde edilmesi için korumanın önemini anlatıyoruz.
Çiftçilik ve hayvan besiciliğinin ülkemiz için önemli bir gelir kaynağı olduğunu biliyor ve Ar-Ge odaklı yaklaşımımızla verimliliği artıracak, koruma sağlayacak ürünler sunmaya devam ediyoruz. Bu çalışmalarımızla da konu koruma olunca ilk akla gelen firma olmayı hedefliyoruz.
Boehringer Ingelheim olarak; yem katkılarımız, aşılarımız ve antiparaziter ürünlerimizle çiftçilerimize, üreticilerimize ve besicilere koruma sağlamalarında, verimliliği artırmalarında ve kârlılıklarını koruyabilmelerinde destekler sunmaya devam edeceğiz.”