1993 yılında Veteriner Hekim Cafer İngeç tarafından kurulan Mopsan Veteriner Ürünleri, son yıllarda ikinci nesil olan Alican İngeç’in yönetiminde hizmet vermeye devam ediyor.
Bu yıl 30. yılını kutlayan Mopsan, pet sektörünün öncü firmalarından biri olarak tanınıyor ve evcil hayvan beslemesi konusunda 1993 yılından beri sektöre hem bilgi akışı sağlarken hem de Türkiye genelinde veteriner hekimlik mesleğinin geleceğini de son derece önemseyerek yoluna devam ediyor.
Mopsan, her zaman veteriner hekimlik mesleğini en üst seviyede önceliklendiriyor ve stratejilerini buna göre belirliyor.
Pet sektöründe 30. yılını tamamlayan firma sayısı henüz çok az iken Mopsan’ın Genel Müdürü Alican İngeç ile gerçekleştirdiğimiz röportajda Mopsan’ı ve pet sektörünü değerlendirdik…
Resmi olarak Mopsan’da çalışmaya 2013 yılında, eğitimini Yeditepe Üniversitesi’nde tamamladıktan sonra başlayan Alican İngeç’in firma bünyesindeki çalışmaları elbetteki çok daha önceleri, hatta çocukluğundan itibaren başlamış…
Babası Cafer İngeç´in Mopsan´ın büyüme adımlarını attığı yılları Alican İngeç: "Aslında Mopsan ile ortak hikayemiz 90´lı yıllara, benim depoda ürünlerin arasında oyunlar oynayıp koştuğum günlere dayanıyor. Şirket ile birlikte büyüdüğümü söyleyebilirim.´´ şeklinde betimliyor.
Veteriner hekim bir anne ve babanın çocuğu olmak; doğal olarak aslında doğuştan bu sektör içinde yer almasını ve farklı bir arayışa gerek duymamasını sağlamış. Bir süre sonra şirketin farklı kademelerinde çalışan Alican İngeç, bu sayede şirket işleyişi, sektör, iş planlaması ve yönetimi üzerine tecrübe edinmiş.
Eğitiminin tamamlanması ile birlikte 2013 yılında profesyonel iş hayatına başlayan Alican İngeç, görevi devralmasının ardından, evcil hayvanların, sektörün ve veteriner hekimlerin ihtiyaçlarını daha doğru ve kapsamlı bir şekilde karşılayabilecek şekilde şirket yapısını genişletmiş ve zamanın pazar şartlarına uygun olarak modern, verimli ve profesyonel bir iş yönetimi şeklini benimsemiş.
Neler değişti?
Son 10 yılını şirket bünyesinde tamamlayan Alican İngeç’e bu süreçte neler değişti diye soruyorum.
İngeç bu süreci şöyle açıklıyor: “2010´lu yılların ardından, biraz da ekonomik etkilerle sektör paydaşlarımızdan, özellikle de veteriner hekimlerden kalitesi ile ön planda olan, arkasında durulabilir, geniş kitlelere ve farklı segmentlere hitap eden ürünlere yönelik talepler gelmeye başladığını gördük.
Bu taleplerin üzerine Mopsan olarak portföyümüzü, uluslararası alanda kalitesi ile kendisini kanıtlamış Bozita (İsveç), Golosi (İtalya) ve Better (İtalya) markalarıyla genişlettik. Yine bu dönemde Imac (İtalya) markasıyla pet aksesuarları alanında da hizmet vermeye başladık. Akabinde de son olarak Perlinette (Fransa) markamız ile kedi kumları konusunda sektöre sıradışı bir alternatif sunmuş olduk.
Aslında böylece 2015 yılı itibariyle farklılaşmaya, sektör paydaşlarımıza ve hayvanseverlere çok daha kapsamlı bir ürün serisi ile hitap etmeye başladık.
Virbac markası ile birlikteliğimiz ise 2018 yılına dayanıyor. Dünyada ve ülkemizde tüm veteriner hekimlerce tanınan dev markanın aslında bizim için önemi farklı. Çünkü Virbac markamız ile beraber, sunduğumuz beslenme çözümlerine ek olarak, klinikler için pek çok farklı alanda kaliteli çözümler sunmaya başladık. Tanı/teşhis ürünleri, takviye edici ürünler ve farmasötik ürünlerimiz ile veteriner hekimlere verdiğimiz hizmeti zenginleştirme imkanı bulduk. Mopsan Veteriner Ecza Deposu´nun kuruluşu da yine bu birlikteliğe dayanıyor."
Peki, ya gelecek 10 yıl
Mopsan bünyesindeki son 10 yılı özetleyen Alican İngeç’e peki 10 yıl sonra kendinizi nerede görmek istiyorsunuz diye soruyorum. İngeç, geleceğe dair düşüncelerini şu şekilde açıklıyor:
“Hızla gelişen ve büyüyen bir pet sektörü var. Tabi bu büyümeye paralel olarak veteriner hekimler ve sektör profesyonellerinin ihtiyaç ve talepleri de artıyor. Farklı, yenilikçi ve çağın gereklerine uygun çözümlere ihtiyaç duyuluyor. Geleceği bu anlamda değerlendirdiğimizde Mopsan olarak bizim sağlamaya çalıştığımız şey; evcil hayvanların, hayvan sahiplerinin ve sektör paydaşlarımızın gereksinim duyabileceği tüm ürünlere portföyümüz dahilinde sahip olmak. Bu vizyon ile hareket ederek, buna yönelik adımlar atıyoruz.
Tabii ki bu adımları, değerlerimizden, hizmet kalitemizden ve yenilikçi yaklaşımımızdan kesinlikle ödün vermeden, 3o yıllık Mopsan markasının güvenilirliğine ve prestijine yakışır bir şekilde atacağız.
Günümüzde pet sağlığı kategorisi çok farklı bir noktaya evrildi. Pet sağlığı üzerine hizmet veren binlerce veteriner kliniği, uzmanlaşmayı ve mesleki gelişimi her şeyin üstünde tutan meslektaşlarımız, büyük bir hızla artan hayvan sahipliği oranı ve hayvan sağlığındaki daha modern yaklaşımlar sayesinde Türkiye Pazarı, dünyada kategorinin en hızlı büyüyen pazarlarından biri olarak göze çarpıyor. Tabi bu durum gerek yurt içinde gerek yurt dışında varlığını sürdüren pek çok firmanın da dikkatini çekiyor. Zaman içerisinde birçok marka Türkiye pazarına giriş yaptı veya ülkemizde pet sağlığı iş birimlerini kurdu ve pazar buna uygun şekilde, büyük bir hızla büyümeye devam ediyor.
Biz bu süreçte Mopsan olarak her zaman veteriner hekimlik mesleğini en üst seviyede önceliklendirdik ve stratejilerimizi buna göre belirledik. Büyüyen ve gelişen kategorideki temel aktörlerin daima veteriner hekimler olması gerektiği bilinciyle hareket etmeye özen gösterdik. Bundan sonra da yine bu yaklaşım ve vizyonla hareket edeceğiz. Değerlerimiz, bugüne kadar olduğu gibi gelecekte de iş ortaklarımızın bize duyduğu GÜVEN için en büyük temel olmaya devam edecektir.
Sahip olduğumuz büyük MİRAS, en büyük gücümüzdür!
Buna uygun olarak temsil ettiğimiz markaları da özenle seçiyoruz. Hepsi kendi alanlarında lider konumda olan markalarımız da hayvan sağlığı ve refahına olan tutkumuzu bizimle paylaşıyor.
Önümüzdeki süreçte de güven ve kaliteye dayalı çizgimizi korumaya devam edeceğiz."
Pandemi ve sektörün geleceği
Mevcut durumdan sonra pet ürünleri pazarındaki gelişmelere geliyor konu. "Peki, bu yükseliş halen devam ediyor mu, önümüzdeki dönemde de devam edecek gibi mi?" diye soruyorum.
Alican İngeç şöyle yanıtlıyor; "Pandemi sürecinde, özellikle sokağa çıkma ve diğer insanlar ile iletişim kurma kısıtlamalarının olduğu süreçte kedi köpek sahiplenme eğiliminin arttığını gördük. Pandemi sürecinden önce de mevcut olan büyüme özellikle bu dönemde hızlanarak devam etti.
Hala da büyük bir hızla artmaya devam ediyor ve böyle de devam edecek gibi. Tabii pazardaki gelişme çok boyutlu, yani sadece hayvan sahipliği oranı değil, veteriner kliniklerinin sayısı, petshoplar ve diğer profesyonellerin sayısı da artıyor.
Buna ek olarak hayvan sahibi bilincinin de artması pazarın büyümesinde ciddi bir faktör.
Bütün bu faktörleri gözettiğinizde Türkiye´nin pet ürünleri kategorisinde büyüme potansiyeli yüksek olan ülkelerden biri olduğu gerçeği aşikar. Görülen bu çok boyutlu büyüme bir çok dünya devini de ülkemize bu kategori dahilinde yatırım yapmak için cezbeder durumda. Hatta yerli aktörler arasında da bu konuda ciddi adımlar atan firmalar oldu."
Mutluyum ve kendimi şanslı görüyorum
Alican İngeç´e şöyle soruyorum: "İkinci nesil olarak babanızdan bayrağı devir aldınız ve 10 senedir bu kategorinin içindesiniz. Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?"
Alican İngeç hızlı bir şekilde yanıtını veriyor.
"Ben çok memnun ve mutluyum. Mopsan’da olmaktan ve yaptığım işten çok keyif alıyorum. Pet kategorisi niş ve büyük avantajları olan güzel bir kategori. Müşteri portföyümüzün büyük kısmını veteriner klinikleri oluşturuyor. Veteriner hekimlere ek olarak diğer sektör profesyonelleri ve hayvan sahipler ile de sürekli temas halindeyiz. Yani hitap ettiğimiz kitle tarafında da çok şanslı olduğumuzu düşünüyorum. Tabii harici iş ortaklarımızın yanında herkesin büyük bir özveri ve gayret ile çalıştığı bir ekibimiz var. Yani hem dahili hem harici olarak çok ayrıcalıklı hissettiğim bir noktadayım.
Geniş bir ekibimiz ve düzenli olarak çalıştığımız binlerce iş ortağımız var. Gerek şirket içi toplantılarımızda, gerek saha çalışmaları sırasında, gerek bilimsel eğitimlerde, gerekse kongre ve diğer sektör etkinliklerinde farklı coğrafyalardan birçok donanımlı kişi ile iletişim kurabilmek ve fikir alışverişinde bulunabilmek açısından da çok mutluyum.
Sektörümüz, Türkiye için hala çok genç bir sektör. Dünyada hakim olan bazı trendlerin ülkemizde yeni yeni denendiğini görebiliyoruz. Bu gençliğin getirdiği amatör bir ruh hali de mevcut. Bu bir yandan heyecan verici olsa da, bir yandan da mevcut gerçekliğin çok çabuk değişebildiği ve firmaların bunlara çok hızlı şekilde adapte olması gerektiği durumlar oluşmasına neden olabiliyor. Tabi kişisel olarak, hali hazırda gelişimini ve olgunlaşmasını tamamlamış bir sektördense, hala gelişen, dinamik ve birlikte yön verebileceğimiz bir sektörde çalışmayı daha keyifli buluyorum.
Genel anlamda bizim işimizin en güzel yanı bence aslında ´amacımız´. Hayvanlar için sağlamaya çalıştığımız bir sağlık ve refah kurgumuz var. Bu beni çok mutlu ediyor. Şirketimizin vizyonu gereği kedilerin ve köpeklerin sağlıkları ve refahları için doğabilecek her türlü ihtiyaca en kaliteli, hızlı ve ulaşılabilir çözümü sunmak çok anlamlı ve insanın içini ısıtan bir amaç. Biz yaptığımız işin sonuçlarını görebilecek ve mutlu hayvanları, hayvan sahiplerini ve sektör profesyonellerini gördükçe bundan tatmin duyabilecek bir konumdayız. Bu çok büyük bir şans ve pek çok farklı iş kolunda elde edemeyeceğiniz bir ayrıcalık.
30. yılında veteriner hekimlere teşekkür
Şayet işinizin içinde bir canlıya hitap ediyorsanız ve bu canlılar hayat arkadaşlarımız olan kedi ve köpekler ise hassasiyetimiz son derece yüksek oluyor".
Alican İngeç’de işini yaparken bu yüksek hassasiyetini samimiyetle aktarıyor bizlere. Son olarak veteriner kliniklerindeki değişim ve gelişim hakkında neler düşündüğünü sorup, ne gibi mesajlar vermek istediğini soruyorum. Alican İngeç şöyle yanıtlıyor:
“Öncelikle başta veteriner hekimler olmak üzere tüm sektör paydaşlarımıza teşekkür ederek başlamak isterim.
Biz 17 Mayıs 1993 yılında kurulduk ve bu sene 30. yılımızı kutluyoruz. Kurulduğumuz günlere geri dönüp baktığımızda özellikle kediler ve köpekler için profesyonel beslenme çözümleri ile başlayan bir iş hayatımız var. Mopsan olarak o yıllarda evcil hayvanların profesyonel bir çözüm ile beslenmesi gerektiğinin bilinmediği, ev yemekleri veya ekmekle besleme yapıldığı dönemleri yaşadık. Günümüzde ise bilincin arttığı, yılda 8-10 tane farklı bilimsel kongrenin yapıldığı, belki yüzlerce markanın klinik, pet shop veya online kanallarda satışa sunulduğu bir sektöre evrilmiş durumdayız.
Mopsan olarak öncü olduğumuz ve adımlarını ilk olarak bizim attığımız pek çok konu var. Yani özet olarak sağlıklı beslenme üzerine getirdiğimiz bilimsel yaklaşım, bu doğrultuda yaptığımız çalışmalar ve öncü uygulamalarımız ile pet ürünleri sektöründe emeğimiz çoktur.
Tüm bu adımları veteriner hekimlerimizle beraber, bütün sektör paydaşlarıyla ve onların destekleriyle attık. Onların bize duyduğu güven sayesinde başarılı olduk. Dolayısıyla ben, bu 10 yıllık geçmişimde sektörün geldiği yere baktığımda aslında güzel ve doğru bir yere gittiğimizi görüyorum. Kliniklerimiz hem alt yapı olarak, hem donanım olarak hem de eğitim imkanları bakımından koşullarını çok geliştirdiler.
Özellikle genç hekimlerimiz artık belirli alanlarda ekstra eğitim almanın, lisans veya sertifika programları ile uzmanlaşmanın yarattığı avantajı ve önemi fark etmiş durumdalar. Geldiğimiz noktada özellikle meslek derneklerinin ve odalarının çeşitli konularda bir çok iştiraki ve etkinlikleri oluyor.
Geçtiğimiz 10 yıllık sürede bile gözle görülür farklılıklar oluştu. En basitinden pet çalışan kliniklerin sayıları ciddi oranda arttı. Buna ek olarak spesifik alanlarda uzmanlaşan, örneğin dermatoloji, kardiyoloji, ağız sağlığı ve bunun gibi aklınıza gelebilecek pek çok çeşitli alanda ön plana çıkan klinikler oluşmaya başladı. Klinikler özelinde fiziksel koşullara ve alt yapı imkanlarına baktığımızda ise tabi ki müthiş bir değişim ve gelişim var. Eskiden çok sık karşılaştığımız küçük, 1-2 hekimli muayenehane ve kliniklerin yerini şimdi daha geniş kadrolara ve alt yapı imkanlarına sahip poliklinikler ve hastaneler almaya başladı. Tabi bu da beraberinde özellikle tanı ve teşhis alanında teknolojik imkanları ve büyük yatırımları getirdi.
Bu değişim ve gelişime paralel olarak biz de her geçen gün durmaksızın ekibimizi ve hizmetlerimizi geliştirmek için çabalıyoruz. Ülkemiz veteriner hekimlerine, diğer sektör profesyonellerine ve nihayetinde hayvanlara ve hayvan dostlarına daha iyi hizmet edebilmek için kendimizi sürekli yeniliyor ve geliştiriyoruz.
Değerli veteriner hekimlere mesajımı şöyle toparlayabilirim; sizlerin hemen hemen her konuda gösterdiği destek, bizi daha iyi olmaya zorluyor. Bu güven ve huzur ortamında birlikte yol amlak en büyük gayemiz. Hep birlikte, omuz omuza daha nice 30 yıllarımız olsun!"
Mopsan deyince…
Bu noktaya kadar yapısından, edindiği misyondan ve ilkelerinden bahsettiğimiz Mopsan Veteriner Ürünleri´nin çıkış noktasında, sektörde hemen herkesin tanıdığı ve saygı duyduğu bir isim var: Cafer İngeç.
Bu konuda Alican İngeç şunları söylüyor:
“Sahip olduğumuz bu miras, en büyük gücümüzdür. Cafer bey, herkesin bildiği, saygı duyduğu ve örnek aldığı bir isim. Bugün bir kliniğe gittğinizde Cafer Bey ile tanışmamış, belki de yeni mezun bir hekimin bile selam ve saygılarını ilettiğini görmek özellikle benim için çok gurur ve ilham verici bir şey. Kendisinin pet beslenmesi konusunda çok büyük emekleri var.
Evcil hayvanlarımızın profesyonel mamalarla ayrı bir beslenme düzenine geçmesi gerektiğini savunan ve onun için büyük emek veren insanlardan bir tanesi. Sektöre değer katan bir isim ve bir çok kişi tarafından sevilen, saygı duyulan bir insan.
O dönemlerde yaptıkları tabii ki unutulmuyor ve yadsınmıyor. Dolayısıyla birçok kişiyle arasında bir sevgi ve saygı bağı var.
İşini düzgün bir şekilde yaparken, sektörde yeni bir olguyu benimsetmeye çalışırken, bir şeyler oluştururken ve pek çok şeye öncülük ederken kalplere de dokunabilmek apayrı bir konu.
Ben bugüne kadar Cafer Bey´i gerçekten tanıyıp da sevmeyen pek kimseyle karşılaşmadım. Bu benim için örnek alınacak bir durum.
Dolayısıyla aslında işimiz bir yandan çok zor, bir yandan ise kolay diyebilirim. Hem şahsen benim için, hem de tüm şirket paydaşlarımız için, Mopsan ismine ve kurucumuzun mirasına layık olmak, çıtayı en az bu seviyede tutmak ve bu vizyona göre hareket etmek zorlayıcı bir durum. Bir diğer açıdan baktığımızda da arkanızda güven duyulan ve geçmişte yaptıklarıyla sevgi ve saygıyı hak eden koca bir yapıda iş yapıyor olmanın da özgüveni mevcut. Konuya her iki açıdan da bakmak mümkün.
Bu nedenle Cafer Bey´e, 30 yıldır bizlere destek veren tüm veteriner hekimlere ve sektör paydaşlarına çok teşekkür ediyorum."
Mopsan Veteriner Ürünleri’nin bünyesinde hangi markalar var:
VIRBAC
Virbac Hayvan Sağlığı 1968 yılında Fransa’nın Nice şehrinde Veteriner Hekim Pierre-Richard Dick tarafından kurulmuştur. Günümüzde dünyanın en büyük veteriner ilaç üreticilerinden biri olan Virbac, dünya genelinde 100’den fazla ülkede veteriner hekimlerin kullanımına sunulmaktadır.
Kurumsal yaşamına bir Veteriner Tıp Laboratuvarı olarak başlamış olan Virbac, kedi ve köpek kategorisinde beslenme ürünleri, farmasötik ürünler, nutrasötik ürünler, bakım ürünleri ve tanı/teşhis ürünlerinden oluşan geniş yelpazesini çok kapsamlı bir AR-GE programı ile desteklemektedir. Bunun yanı sıra balıklar, egzotik hayvanlar, küçükbaş ve büyükbaş hayvanlara yönelik inovatif ürünleriyle de bilinen marka, uzun yıllardır Virbac Veterinary HPM markası altında pet maması üretimi de yapmaktadır.
BOZITA
Aron Heyman, köpek beslenmesine yönelik sağlıklı mamalar üretebilmek fikriyle 1903 yılında İsveç’in Göteborg şehrinde bulunan Vargarda kasabasında, ‘Vargarda Hundmjöl’ü kurdu. İşte bugünkü adıyla Bozita markasının yolculuğu böyle başlamış oldu. Bozita, tüm ürünlerinin üretiminde İsveç vahşi doğası ve çiftliklerinden elde edilen doğal ham maddeler kullanan bir süper-premium kedi ve köpek maması markasıdır. Marka, serisinde bulunan ürünlerinin tümünde ‘İsveçlilik’ vurgusunu, İsveç’in hayvan sağlığını ve refahını tesis etmek adına uyguladığı katı kuralları ve bu kurallara uygun olarak yapılan üretimi ön plana çıkarmaktadır. Vargarda’da bulunan modern tesis, tamamen GDO’suz içerikler ile, ISO kalite standartlarına ve İsveç yönetmeliklerine uygun şekilde, yenilenebilir enerji ile üretim yapmaktadır.
IMAC
IMAC 1964 yılında Piero Gattazzo tarafından İtalya’nın Vicenza kentinde kurulmuş olan bir pet aksesuarları markasıdır. Alanında Avrupa’nın en büyük ve tanınan markalarından biri olan IMAC, eşsiz İtalyan tasarımı ve kalitesini ürünlerine yansıtmaktadır. Özellikle son yıllarda geri dönüştürülmüş malzemeler ile sürdürülebilirlik şartlarına uygun olarak üretim yapan Imac, çevre dostu yaklaşımıyla da ön plana çıkmaktadır. Firma bütün tasarımlarında önce pet refahını ve kullanım kolaylığını önceliklendirmektedir.
GOLOSİ ve BETTER
Golosi ve Better markaları 1993 yılında kurulmuş olan İtalyan mama devi Zoodiaco şirketinin üretimini yaptığı markalardan ikisidir. Avrupa Birliği kural ve standartlarına uygun olarak üretim yapan şirket, markalarını onlarca farklı ülkeye ihraç etmekte ve hayvan sahipleriyle buluşturmaktadır. Ham madde kalitesi, modern üretim teknikleri ve doğru oranlarda kullanılmış içerikleriyle ön plana çıkan Golosi ve Better markaları, farklı hayat evrelerine ve spesifik ihtiyaçlara yönelik beslenme çözümleri sunan kaliteli ve çeşitli ürün gamlarına sahiptirler.
PERLINETTE
Perlinette, 1967 yılında Fransa’da kurulduğu günden bugüne inovatif ve yenilikçi ürünler sunan Demavic Laboratuvar’ına ait, yüksek kaliteli bir silika kedi kumu markasıdır. Farklı özellikler taşıyan birçok alternatif barındıran zengin bir ürün yelpazesine sahiptir. Marka, üstün emiş gücü ve koku önleyici özellikleriyle diğer silika kumlardan büyük ölçüde ayrışmaktadır. Patenti Perlinette’e ait olan, ülkemizdeki adıyla ‘Perlinette Detect’ erken