Prof.Dr. Hasan BATMAZ / Çiftlik Hayvanları Hekimliği Derneği Başkanı
Bursa Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Yeni corona virüs enfeksiyonu
COVID-19 pandemi oluşturmuştur. İnsanlarda epidemi ve pandemi ile seyreden
hastalıklar gibi hayvanlarda pandemik ve enzootik tarzda seyreden birçok
hastalık bulunmakta ve özellikle enzootik tarzdaki enfeksiyonlar sık
karşılaştığımız problemlerdir. Pandemi ile seyreden hayvan hastalıklarına en
iyi örnek sığır vebasıdır. Sığır vebası 1700’li yıllarda milyon sığırın ölümüne
yol açtığından 1762’de Fransa’nın Lyon kentinde ilk Veteriner Fakültesi
kurulmasına neden olmuştur. COVİD-19 gibi %90-100 oranında morbidite ile
pandemi düzeyinde seyreden sığır vebasında mortalite oranı da hemen hemen
aynıdır. COVID-19’un sığır vebasına göre avantajı ölüm oranının düşük
olmasıdır; ancak dezavantajı aşısının şu an olmamasıdır.
Hayvanlarda
sığır vebası dışında birçok salgın hastalık görülmekte olup, enfeksiyon hastalıkların
kliniği alanında çalışan veteriner hekim olarak görüşlerimi paylaşmak istiyorum.
1-Neden daha çok kişiye test yapılmalı?
COVID-19’un
kontrolünde klinik mikrobiyoloji, enfeksiyon hastalıkları uzmanlarının birçoğu
ve özellikle halk sağlığı uzmanlarının üzerinde durduğu konu, çok sayıda test
yapılıp salgının kontrol altına alınmasıdır. Bunun en iyi örneklerini Güney
Kore ve Almanya’da görüyoruz. Şu anda ülkemizde çoğunlukla solunum şikayeti
geçiren ve akciğer tomografisinde pneumoni bulguları tespit edilen kişilerde
tanı testi uygulanmaktadır. Özellikle klinik mikrobiyolog ve enfeksiyon
hastalıkları uzmanlarının da çok iyi bileceği gibi enfeksiyon salgın
hastalıkların tanısında, klinik bulgularla beraber epidemiyolojik bilgiler göz önünde
bulundurulur. Hayvanlarda sıkça karşılaştığımız salgın ve bulaşıcı hastalık
deneyimlerimizde klinik bulgu ve epidemiyolojik bilgilerle tanı yapılabilir.
Bir bölgede hayvanlarda hastalık ilk çıktığında tanının kesinleşmesi için
laboratuvar testlerine başvurulur. Aynı bölgede benzer semptomlarla seyreden
hasta hayvanların hepsine test uygulanmadan durum o enfeksiyon hastalık olarak
kabul edilir. Bu nedenle enfeksiyonun yayılmasının sınırlandırılması ve kontrol
altına alınması için şüpheli durumlarda test yapılmalıdır. Ancak klinik tanı
konulmuş olaylarda tanının kesinleşmesi ve gerekli resmi işlemlerin yapılması
ve protokollerin uygulanması için teste
gereksinim vardır. Tıp doktorlarının da çok iyi bildiği gibi, bilgisayarlı
tomografi ise herhalde yalnız hastalığın akciğer bulgularının derecesi ve
seyrini değerlendirme için yapılabilir. Eğer büyük çoğunluğu akciğer
tomografisi çekilecek düzeye gelmiş hastalarda bu yapılacak olursa enfeksiyonun
yayılmasının önüne geçmekte geç kalınmış olur.
2-Neden erken dönemde test yapılmalı?
Hayvanlarda subklinik seyreden enfeksiyon hastalıkların kontrolünde test et, elimine et, biyogüvenlik (TEB) kuralları uygulanır. Aşısı olan enfeksiyonlarda buna aşılama da (TEBA) eklenir. Eğer çiftliklerde hayvanlarda yalnız klinik belirti gösteren hayvanlara test uygulanırsa çok geç kalınmış olur, çünkü klinik olarak hasta hayvanın yanında çok sayıda subklinik enfekte hayvan var demektir. Buna da buzdağı prensibi adını vermekteyiz. Yani 1-2 tane klinik hasta hayvan olduğunda enfeksiyonun özelliğine göre değişmekle birlikte 20-100 kadar enfekte hayvan var demektir. COVID-19 enfeksiyonunda da şüpheli kişilere test ile tanısı yapıldıktan sonra bu insanların izole olması hastalığın yayılmasını önleyecektir. Şüpheli kişilere test yapılmasına da doktor karar vermelidir.
3- Hastaların izole edilmesi neden çok
önemli?
Salgın
hayvan hastalıklarının kontrolünde karantina çok önemlidir. Karantina
kurallarına uyulmadığında salgın hastalıkları kontrol etmek en büyük
sıkıntıdır. Hayvan hastalıklarında bunun en iyi örneği şap hastalığıdır. Bu
nedenle hastaların, şüphelilerin izole olması ve karantina uygulanması COVID-19
pandemisinin kontrolü açısından son derece önemlidir.
4- Bütün hastaneler pandemi hastanesi
olmalı mı?
Hayvanlarda
enfeksiyon hastalıkların kontrolünde ari işletme sistemi uygulanmaktadır. Hedef
tüm işletmelerin enfeksiyon hastalıklardan ari olmasını sağlamaktır. Ancak
bütün işletmelerin başlangıçta enfeksiyon
hastalıklardan ari olması mümkün olmayacağından hiç olmazsa belli çiftlikleri
ari düzeyde tutmaktır. Buna paralel olarak COVID-19 salgınında da bütün
hastanelerin pandemi hastanesi ilan
edilmemesi gerekir. Çünkü hergün yüzlerce önemli sağlık problemi olan
kişilerin ihtiyaç olduğunda pandemi olmayan hastanelere gidebilmesi
sağlanmalıdır.
5-Geleceğe yönelik olarak enfeksiyon
hastalıkların kontrolünde ne yapılabilir?
Diğer bir konuda pandemi dışındaki enfeksiyon
hastalıklarla ilgilidir. Günümüzde Avrupa akreditasyon değerlendirme
(EAEVE) sisteminden geçen veteriner
fakültelerinde enfeksiyon hastalığa yakalanmış hayvanların barınacağı yerler
hastanenin normal girişinden değil, ayrı girişlerinden olma zorunluluğu
getirilmiştir. Günümüzde hemen hemen bütün insan hastanelerinde enfeksiyon
kliniklerinin ayrı girişleri bulunmamaktadır. Özellikle büyük hastanelerde kardiyoloji,
kadın-doğum, onkoloji gibi ayrı binalar halinde hizmet vermektedir. Enfeksiyon hastalıkları
kliniklerinin de ayrı binalar halinde olması veya hiç olmazsa girişlerinin ayrı
olması herhalde ilgili uzmanlarca üzerinde durulması gereken konu olabilir.
Geçmişte de tüberküloz senatoryumları, lepra hastaneleri bunların örneğidir. Bu
ayrı giriş ve binalar pandemi durumları için yetersiz olacaktır, ancak daha
sınırlı düzeyde bulaşıcı hastalıkları önleme ve kontrol etmede önemli bir biyogüvenlik
oluşturacaktır.
COVID-19
pandemisinin yaygın biçimde seyrettiği bugünlerde veteriner hekimlerin hayvan
sağlığı ile ilgili görevlerini yaparken diğer insanlarla mesafesini korumalı ve
her zaman olduğu gibi zoonotik hayvan hastalıklarından korunmak için eldiven
başta olmak üzere gerekli biyogüvenlik önlemlerini almalıdırlar.
Bu
salgın süresince özellikle başta doktorlar olmak üzere bütün sağlık
çalışanlarına ve çalışmak zorunda kalan bütün vatandaşlarımıza kolaylıklar
diliyorum.
Kamuoyuna
saygıyla duyurulur.