COVID-19 sürecinde veteriner
hekimliği ilgilendiren önemli değişiklikler gündeme gelmiştir. Bunların
başında; klinik hizmetlerde farlı uygulama yaklaşımlar, eğitimde online/uzaktan
eğitim, telemedicine (teletıp)/telehealth (telesağlık) uygulamaları sayılabilir.
Çoğunlukla uzaktan/teknolojik
olarak sağlık hizmetleri sunumu ve depolanması olarak adlandırılan Teletıp
yanında eğitim, yönetim, araştırma, klinik hizmetlerin uzaktan teknolojik
olarak sunumuna telesağlık denilmektedir. Tüm dünyada 20 senedir gündemde olan
teletıp ve telesağlık istenen derecede gelişme göstermemiştir. Ükemizde bu
alanlarda eksiklikler bulunmakta olup veteriner sahada çözülmesi gereken problemler
olduğu görülmektedir.
Ülkelerin COVID-19 mücadelesinde
farklı yöntemler seçmesi gibi veteriner hekimlikte de farklı uygulamalar
gündeme gelmiştir.
Özellikle ABD de hastaneler ve üniversiteler
online ödeme yapılarak teletıp uygulamalarını
(randevu, hasta depozitosu, ilaç ödemesi vs) yapabilecek şekilde teknolojik
altyapılarını oluşturmuşlardır. Yurtdışında bazı üniversite veteriner
hastaneleri/klinikleri sadece personel ve öğrencilere açık hasta sahiplerinin
sadece bir kaç alanda gezmesine müsaade edecek şekilde kapatılmıştır. Her bir
bölüm için telefon numaralarını ilan etmişler, hasta bekleme/karşılama alanları
iptal edilerek hasta ve sahiplerinin randevu ile gelmesini istemişlerdir.
Hastane girişlerinde hasta sahibi ve hasta arabalarında bekletilerek ve gerekli ise sıra
ile hastaneye alınmasına başlanmıştır. Bu durum randevu ile gelinen ve bekleme
salonlarının kullanılmadığı, aynı anda birkaç hastaya müdahale edilmeyen
hastaneleri gündeme getirmiştir. Ancak kayıtların ve hizmetin aksamaması, telefonda
tedavi isteyenler için de bilinen mobil mesajlaşma programları değil direkt
hastane telefonları kullanılmıştır. Bu durumda 24 saat telefon başında bekleyen
fazladan personel çalıştırmışlardır. Kısacası randevu sistemlerinin teknolojik
yetersizliği tüm dünyada gözlenmiştir. Hastane/kliniğe getirilen hasta
sahipleri ile teması en aza indirmek ve hangi bölümün /uzmanın ilgileneceğini
öğrenmek için hasta sahipleri ile telefonda görüşülmüş ve gerekli ise sadece
ilgili hekim hasta ve sahipleri ile temasa geçmiştir.
Pet sahada daha hızlı ilerlemesi
mümkün görülen bu alanların büyük baş hekimliği yapanlar için de farklı yaklaşımlar
gerekmektedir. Büyükbaş çalışan hekimlerin devamlı hasta ile ve birden fazla
adreste hasta bakması için farklı tedbirlerin alınması şarttır. Özellikle
pandemi zamanlarında olmak üzere normal muayenelerde de sadece maske değil,
kullanılan elbiselerin ve çizmelerin de temizlik ve dezenfeksiyonu problemdir.
Pet hayvan kabul eden kliniklerin dezenfeksiyonu daha rahat yapılabildiği halde
büyükbaş hasta kabul eden hastanelerde kullanılan alanın genişliği de etkili
olmakla birlikte daha çok zorlanılmıştır. Her ne kadar hızlıca haber ve sosyal
medya kaynaklarından hayvanların taşıyıcılığı ispat edilmemiş duyuruları
yapılsa da muhtemelen hasta sahipleri bulaşıcılık korkusu ile pet hayvanlarını
daha özenli takip ederek hızlıca kliniklere ulaştırmaya çalışmışlardır.
Tüm dünyada olmakla beraber
ülkemizde de online eğitim istenen ölçüde sağlanamamıştır. Bu durum tüm
yükseköğretimde ve diğer alanlarda da görüldüğünden YÖK başkanlığı tüm
birimlerin müfredatında en az %10 online eğitim koşulu getirmiş ve hem
teknolojik alt yapı hem de eğitici/öğrencilerin buna hazırlıklarını zorunlu
tutmuştur. Bu durumun mesleğimiz adına avantaja çevrilmeli ve klinik,
uygulamalı alanlarda öğrencilere daha fazla zaman kazandırılması sağlanmalıdır.
Ancak ve sağlık alanında Çekirdek Eğitim Programını (ÇEP) (daha temel
sorunlarımızdan olan) bitirmeyen tek bölüm de ne yazık ki veteriner
hekimliktir. ÇEP gibi çok daha kolay ve yapılabilir bir uygulama prosedürü
yanına şimdi de online eğitim (kime verilecek, hangi konu-ne kadar-ne zaman
verilecek, herkese açık mı olacak, bunların paylaşılması, yayın etiği vs)
problemleri eklenecek gibi görülmektedir. Daha da önemlisi online yüksek lisans
ve doktora talep edenlerin artacağı bir gelecek bizleri beklemektedir.
Teknolojik gelişmeler ile bir
hastaya birden fazla veteriner hekimin tele/online katkılarını almak, bir kaç
hekimin aynı anda müdahale edebildiği klinik uygulamalar ve ameliyatlar bizim
için daha kolay hale gelebilecektir. Ancak, mesleğini yaparken para kazanmak
zorunda olan mesleklerde ortaklaşa konsültasyon veya tedavi sonrası emeğin
karşılığı nasıl alınacak sorusu ilerlemenin önündeki en büyük engeldir. Bu
uygulamalar hastaları ayaklarına gelen, parasal ödemelerin çok daha resmi ve
sosyal sigortalar aracılığı ile ödendiği insan hekimliğinde bile
yaygınlaşamamıştır. Bu sadece şahsın kazancı ile değil aynı zamanda alt yapı
kurmuş, harcama yaparak klinik/hastane modernizasyonu yapmış kuruluş ve
üniversitelerin de başat olma arzusu ile çatışmaktadır.
Global olmak düşünesi ile ilaç ve
medikal sanayinin farklı ülkelerde farklı üretimler yapmaya başlamasının bu tip
salgınlarda avantaj ve dezavantajları da ortaya çıkmıştır. İlginç bir şekilde
tüm dünya ´maske´ye teslim olmuştur. Lojistik olarak ilaç ve medikal
malzemelerde daha güçlü altyapılar oluşturmak zorunda olduğumuz ortadadır. Daha
uzun ve yayılıcı salgınlar ile bulunmayan antibiyotikler, aşılar, damızlık
hayvanlar ve yem materyalinin tüm dünyayı olduğu gibi ülkemizi zorlayacağı
görülmektedir.