Ulusal ve uluslararası alanda veteriner hekimliğin uğraşı alanları 3 ana başlık altında özetlenmektedir. Bunlar; Hayvan sağlığı, halk sağlığı ve hayvan refahıdır. Mesleğimizin halk sağlığı ile ilgili alanları ulusal mevzuatımızda mesleğin konumuna uygun olarak yer almıştır. 1930 da yürürlüğe konulan ve hala yürürlükte olan ve sağlığın anayasası kabul edilen 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunun 2. ve 3. maddesi Sağlık Bakanlığının görevlerini saymakta 9. Maddesi “Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekâleti üçüncü ve dördüncü maddelerde zikredilen vazifeleri ifa ve müesseseleri idare etmek üzere tabipler, baytarlar, eczacılar, sair sıhhi ve idari memurlar tayin ve istihdam eder.” demektedir. Bu düzenleme ile veteriner hekimler Sağlık Bakanlığın asli unsuru olarak değerlendirilmişlerdir. Ülkemizde veteriner hekimlerinin sayılarının yetersiz olduğu yıllarda bile Sağlık Bakanlığının Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünde genel müdür vekilliği, genel müdür yardımcığı hıfzıssıhha başkanlığı, il sağlık müdür yardımcılığı ve diğer idari üst görevleri yapmışlardır. Çünkü o dönemlerde devletin sağlık politikaları; hastane merkezli olmayıp, katılımlı sektörler ve disiplinler arası işbirliğine ve herkese sağlık imkanı yaratan çağdaş sağlık anlayışına uygun olarak planlanıyordu. Geçmişte ve günümüzde birçok veteriner hekim bakanlık bünyesinde aşı, serum üretimi, gıda güvenilirliği vb. doğrudan insan sağlığı ile ilgili çalışmaktadır. Bazı veteriner hekimler de TUS sınavını kazanarak biyokimya, mikrobiyoloji vb. uzmanı olarak doğrudan Hasta hanelerden görev almaktadırlar. Ülkemizde de Covid-19 virüsünü ilk izole eden sayın Prof. Dr. Aykut Özdarendeli ve Prof. Dr. Aykut Özkul’dur. Bu hocalarımızın geliştirdiği aşılar ve ilaç uygulaması faz 2 aşamasına gelmiştir. Bu bilim insanları veteriner hekimdir. Gene bakanlığın “sağlık bilim kurulunda” birçok veteriner hekim bilim insanı yer almaktadır.
Ayrıca 5199 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda Ve Yem kanunu, 6343 sayılı Veteriner Hekimliği Mesleğinin İcrasına, Türk Veteriner Hekimleri Birliği İle Odalarının Teşekkül Tarzına Ve Göreceği İşlere Dair Kanun, 5393 sayılı Belediye Kanunu, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu vb. kanunlarda gıda güvenirliliği, zoonozlarla (hayvanlardan insanlara geçen hastalıklar) mücadele gibi koruyucu sağlık hizmetleriyle ilgili görevler verilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36. maddesinin III. Bendi Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfını belirlemiştir. Bu maddede veteriner hekimlerde sayıldığında kamu da kamu dışında sağlık hizmetleri sınıfında yer almışlardır. Madde içinde yer alan “hayvan sağlığı dahil” ibaresi doğrudan hayvan hastalıkları ile uğraşan meslektaşların özlük haklarının korunmasına yöneliktir.
2000 lı yıllara kadar TVHB (Türk Veteriner Hekimleri Birliği), TTB (Türk Tabipleri Birliği) , TDHB (Türk Diş Hekimleri Birliği) ve TEB (Türk Eczacılar Birliği) meslek kuruluşları “Sağlık Meslek Birlikleri” adı altında müşterek faaliyetler sürdürmüşlerdir. Bu örgütler; 1988 yılında “Sağlık Meslek Birlikleri Danışma Kurulu” yönergesini yürürlüğe koymuşlardır.( https://nusret.fisek.org.tr/wp-content/uploads/2012/04/saglik_meslek_birlikleri_danisma_kurulu_1988.pdf) Gene günümüzde İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Antalya vb. odalarımız Tabip, Diş Hekimi ve Eczacı Odaları ile sağlık meslek odaları olarak beraber birçok ortak faaliyetlerden bulunmaktadırlar.
ABD de bulunan CDC’nin (Hastalık Kontrol Merkezi) çalışmalarına göre insan sağlığını tehdit eden ve enfeksiyonlara yol açan toplam mikroorganizma sayısının 1415 olduğu bunların %61’inin, yani 868 adedinin zoonotik (hayvanlarla insanlar arasında ortak) karakter taşıdığı, bu mikroorganizmaların da %33’nün insanlara, daha sonra da insandan insana bulaştığı ortaya konulmuştur. Bu durumu göz önüne alan başta ABD olmak üzere diğer gelişmiş ülkelerde bilim adamları, “Tek Tıp Tek Sağlık” Konseptini (One Medicine One Health) yaklaşımını gündeme getirmişler, sorunun çözümünde disiplinler arası sıkı işbirliğinin gerekliliğini ısrarla savunmaya başlamışlardır. Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü (OIE ) ve Dünya Sağlığı Örgüt (WHO), Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu (UNICEF), Birleşmiş Milletler Sistem Grip Koordinasyonu ve Dünya Bankası, 2008 yılında “Tek Bir Dünyaya Katkıda Bulunmak, Tek Sağlık - Hayvan - İnsan - Ekosistemler Ara yüzünde Bulaşıcı Hastalıkların Risklerini Azaltmak için Stratejik Bir Çerçeve” başlıklı bir çerçeve geliştirerek tavsiyelerini yenilemişlerdir
Avrupa Birliğinin AB 2005/36/EG numaralı yönetmeliği ile sağlık grubuna dahil mesleklerinin statüleri AB üye ülkelerinde yasal zemine bağlamaktadır. Bu yönetmelikte de veteriner hekimler sağlık personeli olarak yer almaktadır. Örneğin; Almanya’da Federal Sağlık Bakanlığı internet sayfasında (https://www.bundesgesundheitsministerium.de/themen/gesundheitswesen/gesundheitsberufe/gesundheitsberufe-allgemein.html) “Sağlık meslekleri Federasyon Anayasanın 74. maddesinin 1. fıkrasının 19. fıkrasına göre, veterinerlik ve diğer tıp mesleklerinin de dahil olduğu tıpa kabulü düzenleyebilir. İyileştirici meslekler, faaliyetleri hastalıkların iyileştirilmesini ve hastaların tıbbi yardım tedavisini ve bakımını içeren mesleklerdir. Veterinerlik mesleği sağlık mesleklerine atanmıştır ve sadece hayvanlara tıbbi bakım sağlamakla kalmaz, aynı zamanda insan sağlığını farklı şekillerde etkileyebilir. Federal yasalarla düzenlenen tıp meslekler şunlardır:” (meslekler sayılmaktadır. )
Ulusal ve uluslararası mevzuatta böyle olmasına rağmen; 2007 yılında “Sağlıkta İnsan Kaynakları ve Politika Oluşturma Çalıştayı” düzenlenmiş, çalıştay sonuçları bir rapor halinde yayınlanmıştır. Rapor incelendiğinde veteriner hekimlerin artık sağlık personeli olmadıkları anlaşılmaktadır. Sağlık konusunda yetkin birçok ulusal ve uluslar arası kuruluş tarafında hazırlanan raporda mesleğimiz yer almamıştır. Raporda veteriner hekimlik mesleği ve eğitimi sağlıkla ilişkilendirilmemiştir. Türkiye de sağlık işgücü yetiştiren eğitim kurumları sayılırken veteriner fakülteleri sayılmamaktadır. Sadece raporun 37 sayfasında mevcut durum değerlendirilmesi yaparken “veteriner” olarak yer almıştır. Sağlık bakanlığında çalışan mevcut meslektaşları yok gösteremedikleri için bunu yazmak zorunda kaldıkları anlaşılmaktadır. Çalıştay organlarında ve katılımcılarında hiçbir veteriner hekimin bulunmaması da manidardır. Bu rapor günümüzde de Sağlık Bakanlığının e- kütüphanesinde erişime açıktır.
Bu gelişmeler üzerine; veteriner hekimlerin sağlık alanında hak kayıpları yaşayacağı ön görülerek tarafımdan 31.05.2009 tarihinde AB Veteriner Hekim Platformunda “Veteriner Hekimler Tam Gün’le İlgili Ne Yapıyor? 09.02.2011 tarihinde aynı platformda “Veteriner Hekimler Sağlığın Neresinde?” isimli bir makale yazmış; bu gelişmenin ileride mesleğe olumsuzluklarının olacağı bunun için meslek örgütleri uyarılmış ve çözüm önerileri sunulmuştur. Bilmeyenler için; AB Veteriner Hekim Platformu, meslek örgütlerinin kurumsal olarak, 2500’e yakın veteriner hekimin bireysel üye olduğu yaygın bir haberleşme ve bilgilendirme platformuydu. Buraya yazılan bir yazı tüm veteriner hekim STK ları tarafında takip ediliyordu.
Sağlık Bakanlığı 14 Aralık 2012 tarih ve 28497 sayılı resmi gazetede Sağlık Meslekleri Kurulu Yönetmeliği” 22.05.2014 tarih ve 29007 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Sağlık Meslek Mensupları İle Sağlık Hizmetlerinde Çalışan Diğer Meslek Mensuplarının İş Ve Görev Tanımlarına Dair Yönetmelik”te veteriner hekimleri sağlık meslek mensubu olmaktan çıkarmıştır. Ayrıca Türk Veteriner Hekimleri Birliği “Sağlık Meslekleri Kurulu” da yer almamıştır.
7146 sayılı (Askerlik Kanunu İle Diğer Bazı Kanunlarda Ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun) 11. MADDE sinde: 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 40. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan tabloya 20. sıraya “İnsan sağlığına ilişkin işler” başlığı eklenerek 11/4/1928 tarihli ve 1219 sayılı (Tababat ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair) Kanun, 25/2/1954 tarihli ve 6283 sayılı Hemşirelik Kanunu ve 18/12/1953 tarihli ve 6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun kapsamında sağlık meslek mensubu sayılan ve insan sağlığı için koruyucu, teşhis, tedavi ve rehabilite edici hizmetlerde çalışanlara 60 gün fiilî hizmet süresi zammı verilir. İbaresi le İnsan sağlığına ilişkin işler yapan meslek grupları fiili hizmet tazminatı almaya hak kazanırken, Veteriner hekimler kapsam dışı bırakılmıştır. Bu da yetmezmiş gibi, aynı torba kanunla 4. madde (8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı) T.C. Emekli Sandığı Kanununa EK MADDE 84 eklenmiştir. Bu kanuna göre tabip veya diş tabibi kadro ve pozisyonları esas alınarak emekli, adi malullük veya vazife malullüğü aylığı bağlanmış olup, aylıklarıyla birlikte makam tazminatı ödenmesine hak kazanamamış olan tabip ve diş tabiplerinden ilgili mevzuatına göre uzman olanlara (17.000) gösterge rakamının, uzman olmayanlara (13.000) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda her ay emekli aylıklarıyla birlikte ilave ödeme olarak yapılır. Denilerek sağlık hizmetleri sınıfı emekli olduktan sonra da refah içinde olmaları için ortam hazırlanırken, insan sağlığı ile doğrudan ilgili veteriner hekimler yine yer almamışlardır.
Yukarıda belirtiğimiz ulusal ve uluslararası mevzuat ve uygulamalar veteriner hekimlerin sağlık personeli olduğunu hiçbir şüpheye yer olmadan kabul etmektedir. Ancak her hikmetse Sağlık Bakanlığının yürürlüğe koyduğu iki yönetmelik ve torba kanun düzenlemesi birçok hakkımızı elimizden almaktadır. Hukuk normlarına göre olmaması gereken bir uygulama ile karşı karşıyayız. Yani kanunların verdiği bir yetkiyi yönetmelik yok saymaktadır. Kanunu düzenlemesinin dışında tutulmamız da yürürlükteki mevzuata aykırılık teşkil etmektedir. Bu olumsuzluklara karşı meslek kamuoyu ve meslek örgütleri hiçbir şey yapmamaktadırlar. Sağlık alanındaki gelişmeleri takip etmemekte son aşamada ise mücadele etmek fayda sağlamamaktadır. Bu durumun bir an önce düzeltilmesi, ulusal ve uluslararası mevzuatın bize hak gördüğü sağlık personeli olma hakkımızın bir an önce verilmesi gerekmektedir.