“Hastaneme dışarıdan baktığınızda, bu kişi çok başarılı diyebilirdiniz ancak ben çok üzgün, mutsuz ve keyifsizdim. Çünkü çalışanlarım ile aramda bir anlaşmazlık vardı. Biliyordum ben iyi bir lider değildim. Aynadan kendime baktığımda ‘Harika bir veteriner hekim olabilirsin, 17 tane çalışanın olabilir ama sen bir lider olarak işini yapamıyorsun’ diyordum ve bu mutsuzlukla hayatımı devam ettiriyordum”
Senin
için gerçek bir değişim nedir? Olmasını istediğin öncelikler nelerdir? Farklı
olarak neler yapabilirsin?
Nöroloji bilimini kullanarak, hasta sahiplerine etik kurallar çerçevesinde ‘evet’ dedirtebilme”, muayene esnasındaki gizli tehlikeler ve bunlardan kaçınmanın yolları, çalışanlarda gelişim sağlama ve performans artırma, kliniklerde hasta sahipleriyle yaşanan anlaşmazlıkların etkili bir şekilde üstesinden gelme konularında uzman olan Dr. Miquel Angel Diaz ile gerçekleştirdiğimiz röportajda veteriner klinik yönetimi üzerinde görüşlerini aldık.
Kendinizi
kısaca tanıtır mısınız?
Ben Miguel Diaz. Fakülteden mezun olduktan sonra klinisyen olarak görevime
başladım. Yaklaşık 27 yıl çalıştım. İlk kliniğimi açtığım zamanlarda sadece bir
çalışanım vardı. Daha sonrasında hastane açtım ve 17 çalışanım ile beraber ve
7/24 esasına dayalı bir çalışma sistemimiz vardı.
Kariyerimde, çalışma arkadaşlarım ile bazı problemler yaşıyordum. Diğer
yandan da onlar benim personelimdi. Paradoks yaşıyordum. Hastaneme dışarıdan
baktığınızda, bu kişi çok başarılı diyebilirdiniz ancak ben çok üzgün, mutsuz
ve keyifsizdim. Çünkü çalışanlarım ile aramda bir anlaşmazlık vardı. Biliyordum
ben iyi bir lider değildim. Aynadan kendime baktığımda ‘Harika bir veteriner
hekim olabilirsin, 17 tane çalışanın olabilir ama sen bir lider olarak işini
yapamıyorsun’ diyordum ve bu mutsuzlukla hayatımı devam ettiriyordum.
Bu
durumu tam olarak ne zaman farkettiniz? Bunun için ne yaparak harekete
geçtiniz?
Hekimliğime odaklandığım bir zamanda klinik büyümeye başlıyordu ve harika işler
çıkarıyorduk. Kendimi dahiliye alanında geliştirmem için yurtdışına eğitimlere
gidiyordum.
Ortopedi ameliyatlarını daha iyi yapmak için İngiltere’ye kurslara da
gittim. Mesleki anlamda tamamen kendimi geliştirmeye odaklandım ama klinikteki
ekibimi göz ardı etmeye başlamıştım. Bu arada babamı kaybettim ve çok sancılı
bir süreç geçiriyordum. Bu süreç çalışanlarımla, babamla, eşimle, ailemle,
çocuklarımla ilgiliydi. Bu aralar spor yapmaya çalıştım, tenis oynadım. Tüm
hayatımı, ömrümün sonuna kadar iyi bir şekilde değiştirmem gerekiyordu. Koçluk
kurslarına gittim ve sertifika aldım. Koçluk yapıyordum ama bu defa da daha az
hekimlik ile ilgilendim. Hekimliğimi durdurdum ve profesyonel koç oldum.
Şu anda maddi kazanımlarınızı koçluk yaparak mı sağlıyorsunuz?
Evet. İspanya’nın çoğu şehirleri, İtalya, Filipinler ve diğer ülkeden
destek almak isteyen insanlarla çalışıyorum. Online olarak onlarla görüşüyorum.
İspanya’da olan kliniklerle birebir görüşme imkanım oluyor. Birebir görüşemediğim
kliniklerle haftada bir veya iki haftada bir internet üzerinden iletişim
kuruyorum. Onlara ne üzerinde çalışmak istediklerini soruyorum. Onların
istedikleri şeyleri, birtakım sorular sorarak, problemi kendilerinin keşfetmesini
sağlıyorum.
Her zaman ileri doğru hareket etmek için çaba sarf ediyoruz. Koçluk yapmak
uzun bir iletişim süreci gerektiriyor ve konular benzer gibi görünse dahi çözüm
için farklı yaklaşım türleri olabiliyor.
Kliniklerinde problemi olan insanlara ne gibi sorular soruyorsunuz?
Senin için gerçek bir değişim nedir? Olmasını istediğin öncelikler
nelerdir? Farklı olarak neler yapabilirsin? sorularını basitçe sorduktan sonra
kendi çözümünü ve sonucunu bulmak için, onun bir şeyleri fark etmesini sağlıyorum.
Onlara çözüm önerilerini direk ben sunmuyorum. Belki biraz uzun zaman alıyor
ama sonucunda çok güzel şeyler oluyor. Koçluk tam da bu demektir.
Size danışan veteriner hekimlerin sıkça sorduğu ortak
sorular nelerdir?
İyi bir doktor, iyi bir lider, iyi bir eş olmak
istiyorlar ama bunların hepsini aynı anda istemek çok fazla. Önceliğimiz genel
olarak zaman yönetimi. Onlar zamanlarının yetmediğini düşünüyorlar. Aslında
tanrı herkese aynı ve eşit zaman dilimi veriyor. 24 saat.
Ama önceliğim ne olmalıdır? Ben onlara nasıl daha
etkili olabilirim? Çalışanlarıma ve diğer insanlara karşı farklı yollarla nasıl
daha dostça ve samimi davranabilirim? İnsanlara gülerek ve çekinmeden nasıl
hayır diyebilirim?
Daha öncesinden veteriner hekim olmayanlara da koçluk yapıyordum. Çok fazla
insan beni bekliyor ama ben 3 yıl önce sadece veteriner hekimler ile çalışmak
adına bir karar verdim çünkü ben sonsuza kadar veteriner olarak kalacağım.
Bazen
veteriner hekimler ve teknikerler arasında ciddi bir mücadele olabiliyor. Uzun
süre deneyimli olan bir tekniker, yeri geldiği zaman bir veteriner hekim gibi
davranmak ve bu gücü elinde tutmak istiyor? Bu genel olarak görülen bir durum
mudur?
Evet bence
fazlasıyla yaygın bir durum. Sizin idareci ve yönetici olarak farklı tavırlarla
ile çalışmanız gerekiyor. Bunlar iki farklı yeteneklerdir. Kliniğinizdeki doğru
yönetim net kuralları gerektirir. Eğer sen tekniker isen bunu yapabilirsin,
veteriner hekim isen bunu yapabilirsin. Evet belki birbirine yakın işler
yapıyorsunuzdur ancak teknikerlerin kesinlikle yapmasına müsaade etmeyeceğiniz
üç şey vardır. Teşhis, cerrahi müdahaleler ve reçete yazmak. Bunları sadece
veteriner hekimler yapmalıdır.