İzmir Veteriner Hekimler Odası Başkanı Gökhan Özdemir ile gerçekleştirdiğimiz röportajda; veteriner hekimlik mesleğini, etik ve deontolojiyi ve mesleki sorunları konuştuk. Özdemir, Covid-19 konusunda da virusu tanımak adına ilk adımın bir veteriner hekim virolog tarafından yapıldığını ancak aşı çalışmaları yapmak isteyen meslektaşların yeterince desteklenmediğini ve bunun yerli aşının gecikmesine neden olan en önemli etken olduğunu vurguluyor.
Veteriner hekimliği eğitimi hakkında neler düşünüyorsunuz, sayısı 32-33-34..’e varan fakülteler, eğitime ve veteriner hekimliğe ne vaad ediyor?
Veteriner Fakülteleri alt yapısı ve teknik donanımı olmaksızın açılması yanlış olan eğitim kurumlarıdır. Çünkü hekimlik eğitimi yoğun teorik bilginin yanısıra uygulama gerektiren, hekimlik nosyonunun ve vizyonunun içselleştirilmesi icin de öğretim üyesi öğrenci diyaloğunun yoğun yaşanması gereken bir ortam gerektirir. Dolayısıyla bu kadar çok sayıda fakülte eğer yeterli donanım ve ögretim üyesi yoksa doğru değildir. Pandemi sürecinde de uzaktan egitimle ilgili tüm hekimlik dallarinda yaşanan sorun bizlerde de yaşanmaktadır. Maalesef bazı fakültelerimiz Hocalarımızın, meslektaşlarımızın çabalarına karşın yeterli ekonomik desteği alamadığı için eğitim kalitesi ister istemez sıralamada gerilere düşmektedir.
Bu eğitimle mezun olan veteriner hekimleri, sahadaki meslektaşlar deontoloji ve etik kurallara uymadıkları konusunda eleştiriyorlar, bu açıdan mesleki değerlerin uygulanması/uygulanmaması konularında neler söyleyebilirsiniz?
Evet fakültelerin egitim kalitesini bizler eleştirebiliriz. Geçmişle karşılaştırır geleceğe göre beklentiler taşır yorum yaparız. Yetkilileri uyarmak bunların önemini belirtmek için hatırlatmalar ve basın açıklamaları ile eleştirilerde de bulunabiliriz. Ancak bu, mezun meslektaşlarımızın diploma ile almış oldukları haklarının, önüne gelen herkes tarafından eleştirmesi, yeni mezunların beğenilmemesi hatta karalama kampanyasına maruz bırakılmaları anlamına da gelmez. Kişi fakültedeki olanakların yanısıra kendini geliştirebilecek olanaklara eskiye göre daha kolay ulaşmaktadır. Kaldi ki bu sadece bizim mesleğimiz için geçerli bir sorun da değildir. Sağlık meslek grupları dahil olmak üzere bazı meslek gruplarının eğitim sisteminde aynı sorunlar yaşanmaktadır.
Fakülte sayıları kontrolsüzce artmaktadır. Dolayısıyla Veteriner Hekim diploması almış bir kişiye de ülkedeki fakültelerin yanlış yapılanmasının yükünü yüklemek çok da adil bir yaklaşım değildir. Bizler, bu durumu genç meslektaşlarımızla da görüşmekte onların sahaya tam hazırlanabilmeleri için zaten destek vermekteyiz.
Veteriner hekimler, mesleğin yeterince tanıtılamadığı ve hak ettiği yerde olmadığı konusunda hemfikirler, bu noktada özeleştiri yapmak veya hak ettiği yere gelebilmesi için neler yapmak gerekir?
Maalesef bu konu, sağlık çalışanı oldugumuz halde dönem dönem sağlık çalışanlarının özlük haklarına ilişkin düzenlemelerden yararlandırılmamamız nedeni ile bizi üzmekte. Kamuoyunda özellikle bizlerle yakın iletişim halinde olan gruplarla ilişkilerimizde hak ettigimiz saygı ve ilgiyi görüyorüz elbette. Ancak bunun yasa koyucu yetkililerin yaklaşımlarında karşılığını bulmaması üzüyor bizi. Oysa dünya Tek Sağlık çalışmaları ile Veteriner Hekimlere hep hak ettiği değeri veriyor hem de halk sağlığına katkı koyabilmeleri için olanak sağlıyor. Çünkü bilgi birikimlerinin farkında. Bu konuda meslek örgütü olarak biz üzerimize düşeni her ortamda yapıyoruz ancak maalesef mecliste ya da üst duzey bürokraside yeterince yer bulamıyorsanız, mesleğinizi de hak ettiği yere taşıyamıyorsunuz.
COVID-19 sürecinde, veteriner hekimliğe mesleki açıdan sizce ne kadar yer verildi, aşı geliştirme çalışmaları yapan meslek üyeleri de var, neler yapılmalı idi?
Ülkemizde Covid-19’a neden olan virüsün izolasyonunu yapan ki bu virüsü tanımak adına en önemli adımdır, ilk isim Veteriner Hekim virolog bir Hocamız oldu. Ancak aşı çalışmaları yapmak isteyen akademisyen meslektaşlarımız bu gerçeğe rağmen yeterince desteklenmediler. Bu da yerli aşının gecikmesindeki en önemli etken maalesef.
Günümüzde veteriner hekimlerin ana sorunları nedir, bunlara nasıl sıralarsınız, çözüm önerileriniz nelerdir?
Veteriner Hekimlerin ana sorunlarını tek başlık altında ifade edebiliriz. Hem evcil hayvanlar açısından hem de hayvancılığımız açısından yerli hayvan ırklarımızın ve de nesli tehlike altında korunan türlerimizin gerçek anlamda değer görmesi gerektiğinin farkına varmamız gerekiyor. Bunu aşabilirsek zaten hayvan sağlığı ve hayvan nüfus yönetiminin önemi anlaşılacak ve uygulamalar, bu temel üzerine kurulursa bizler de görevimizi tam olarak icra edip hak ettiğimiz değeri alacağız diye düşünüyorum. Çözüm, eğitim ve yetkililerin bizlerden giden raporları dikkate alması.